Antalya Balık Avı Turunda Devasa Balıklar :
Bu yazımda 2019 balık avı sezonunda avladığımız devasa balıklardan ve ilginç hikayelerinden bahsedeceğim. Umarım keyifli bir okuma olur.
Yumurtalı Olduğu İçin Geri Saldığım 42 Kg Akya Avı
Sabah erkenden Sulu Ada istikametine doğru olta çekerek yol aldım. Amacım; Sulu Adanın karşı kıyısında zıpkınla balık avı yapmaktı. Yolda oltama bir Tombik takıldı. Tam yemlikti. Kovaya koyup zıpkın yapacağın yere doğru yola devam ettim.
Bir ara 19 m ye dalış yapıyordum. Aşağıda 3 Kg üzeri Sinaritler vardı. İyice nefeslenip 20 m ye dalmaya hazırlanıyordum. Tam dikilip bir kaç palet vurmuştum ki, bir patlama sesi geldi. Hemen zıpkına baktım. elimde sadece kabza kısmı vardı. Zıpkın tam kabza ile ahşap kısmın birleştiği yerden kırılmıştı. Zıpkın işi bitince tekneye dönüp B planına geçtim.
Ama yanımda sadece 120 cm boyunda jigging kamışına monte ettiğim miadını doldurmuş eski Banax Traker 50 model çıkrık makinem vardı. Çıkrık makinenin üzerinde 200 – 240 m kadar yine miadını doldurmuş 0,58 mm Sufix ip misina vardı. Bu takımla Sulu Adanın karşısından başlayarak Adrasan Koyuna doğru yemli dip sırtısı yapmaya başladım.
Hacivat burnunda dip sırtısı çekmeyi düşünüyordum. Ama orada dalış okulu dalış yaptığı için vazgeçtim. Adrasan Fenerine yöneldim. Feneri çektim. Hiçbir hareket olmadı. Bunun üzerine koy girişine paralel olarak çekip tam ortaya geldiğimde koy içine yöneldim. 15 m sularına doğru geldiğimde kaloma hızlıca boşalmaya başladı. Bir süre bekleyip kademeli olarak kalomayı sıkmaya başladım. Ama balığı durdurmak mümkün olmuyordu. O kadar hızlı boşalıyordu ki bir anda makinede 50 – 60 m ip misina kaldı. Hemen motoru boşa aldım. Kalomayı bir iki tık daha sıkıp balığın tekneyi tornistanda çekmesini bekledim. Balık tekneyi kıç tarafından çekmeye başladı. Bu şekilde oltayı sarabilir duruma geldim. Hızlıca yapabildiğim kadar ip misinayı sarmaya başladım. Çünkü balık tekrar çekmeye başlarsa mücadele için ip misinaya ihtiyacım olacaktı.
Balık tekneyi kıçtan çekerken, tekne sanki geri viteste yüksek devirde çalışıyormuş gibi hızlı gidiyordu. Balık tekneyi Adrasan Koyunun açığına doğru çekiyordu. Bende oltayı sararken tekneyi balığa iyice yaklaştırdım. Bu şekilde mücadele etmek balığı çok çabuk yordu. Elimdeki en eski takımla 42 Kg devasa Akya’yı 10 – 15 dakikada teknenin yanına almıştım. Daha önce en iyi takımlarla bile hiç yaşamadığım bir performans olmuştu. Tabi bu performansta derinliğin az olmasının büyük etkisi vardı. Derin suda olsaydık bu avı yapmak büyük bir ihtimalle mümkün olmazdı.
Balık Sanki Onu Bırakacağımı Biliyordu
Balığın büyüklüğünü görünce gözlerime inanamadım. Tekneyi çekiş hızından çok büyük olduğunu tahmin etmiştim. İlk anda “bu kadar büyük balığın koy içinde ne işi var” diye düşündüm. Aklıma yumurta bırakmak için koya girdiği geldi.
Miadı dolmuş ufak bir oltayla devasa balığı tekneye kadar çekmek müthiş bir şeydi. Ama balık buna izin vermişti. Onu bırakacağımı bilir tavırları vardı. Zaten bu tavırlar benim onu daha rahat bırakmamı sağladı. Yumurtalı bir balığı tekneye almak hiç içimden gelmiyordu. Balığı yanağından tuttuğumda çok sakindi. Kancayı çıkartmamı özellikle bekledi. Yoksa bu büyüklükteki bir balık suyun içinde bu tür bir müdahaleye asla izin vermezdi. İlla direnir, son bir gayretle çırpınırdı. Ama balık çok sakindi. Kancayı çıkartıp balığı çevirdim ve mavi derinliklere geri saldım. Yumurtalarından dünyaya gelecek Akyaların özgürce dolaştıklarını hayal ettim. Bu hayal beni çok mutlu etti.
Üç Hafta Sonra Aynı Yerde 30 Kg Başka Bir Akya Avı
Zıpkın Apnea marka olduğu için Apnea’ya arayıp yardım istedim. Sağolsunlar çok yardımcı oldular. Zıpkını gönderdim yeni kabzayı piyasa fiyatının altında monte edip bana geri gönderdiler. Zıpkın gelince deneme yapmak için yine aynı yerlerde dalmaya gittim. Yine Sinaritlerin peşindeydim. Bu sefer zıpkın lastiğinin uç kısmındaki ipi bağladığımız metal toplar yerinden çıkmıştı. Çıkarken de ipi koparıp kim bilir nerede suya düşmüştü. Zıpkın işi yine bitmişti. Yine B planına geçtim.
Sabah oltama takılan yem balığı imdadıma yetişmişti. Avlayamadığım Sinaritleri hayal etmektense, avlama ihtimalim olan diğer büyük balıkları hayal etmek daha keyifli olacaktı. Olta çekerek Adrasan Koyuna doğru dönüşe geçtim. Koyun içine kadar hiç bir şey oltama dokunmadı.
Bir ara olta çektiğimi unutup koyu seyre dalmıştım. Güzel günün tadını çıkarıyordum. Tam bu arada aklıma koy içinde 22 Mayıs 2019 da avlayıp yumurtalı olduğu için geri bıraktığım 42 Kg Akya geldi. Bu düşüncelerle tekrar oltayı hatırladım. Yerimi kontrol ettiğimde neredeyse 10 – 12 m suyunda olduğumu fark ettim. Hemen oltayı toplamam gerekiyordu. Yoksa olta dibe sürtmek üzereydi. Neyse ki son birkaç yüz metredir hızımı artırdığım için olta dibe sürtmemişti.
Önce tekneyi rölanti hızına düşürdüm. Hemen kalkıp oltayı sarmaya başladım. Daha yarım tur sarmamıştım ki, kaloma akmaya başladı. Kaloma hızı her saniye artıyordu. Hemen tekneyi boşa aldım. Kademeli olarak kalomayı sıkmaya başladım. Kalomayı sıkılaştıkça balık tekneyi çekmeye başladı. Kalomayı balığın tekneyi çekmeye başladığı ayarda bıraktım. Bu şekilde balık daha da hızlandığında kaloma alabiliyordu. Rutin çektiğinde ise sadece tekneyi çekebiliyordu. Balığa tekneyi çektirerek kaloma veriyordum. Balık beni koyun ortasındaki dubaya doğru yaklaştırıyordu. Dubaya az bir mesafe kaldığında tekneyi balığın üstüne kadar çekebildim. Bunu yaparken balığı da teknenin altına yaklaştırmıştım.
Dubanın olduğu yerdeki derinlik 23 m kadardı. Takımı çekerken Akya gözükmeye başladı. Çok büyüktü. Tam bu esnada balığı seyre dalmışken kamış kırıldı. Kurşun ağırlıklar gözüktüğü için takımı elle çektim. Akya’yı teknenin yanına getirdiğimde 30 Kg civarı olduğunu gördüm. İçimden balığı tekneye almak hiç gelmiyordu. Bir iki defa tekneye almaya yeltendiğimde kendisini elimden kurtardı. Oysa kancaları çıkartırken çok sakindi. Adeta beni bırak der gibi bir havası vardı. Aklıma bu balığında yumurtalı olduğu için koy içine girdiği düşüncesi geldi. Hemen aklıma binlerce yavru geldi. Balığı çevirip geri saldım. İçimi büyük bir mutluluk kaplamıştı. Sanki denizde balıklar bundan sonra hiç bitmeyecekmiş gibi mutlu oldum.
Ufak Balıkları Bıraktıkça Devasa Balıklar Peşimizden Ayrılmaz Oldu
Artık Akyalar yumurtalarını dökmüştü. Büyük balıkları almaya başlayabilirdik. Devamlı turlarımıza katılan arkadaşlar sırayla gelmeye başladılar. Ali Bağcı bir arkadaşıyla gelmişti. Sabah Adrasan Koyundan açılırken ilk bıraktığımız oltayı salarken Akya yavrusu geldi. “Sen büyü de gel” deyip geri saldık. Daha önce de bunu Ali Bağcı ile defalarca yapmış her seferinde büyük balık almıştık. Bu seferde öyle olacağını içimizde hissediyorduk. Yeni arkadaşımız bu davranışımızı pek anlamamıştı. Ali de durumu izah için “büyük balık avına başladığımızda ufak Akya’yı niçin geri saldığımızı anlayacaksın” dedi.
Koyda bir daha oltamıza Akya yavrusu atlamasın diye olta salmaktan vazgeçtik. Pırasalı Adaya yaklaşırken yemlik için bir tane balık avladık. Hemen canlı yem yaptık. Vakti yemlik balık arayarak geçirmek istemiyorduk.
Büyük balık avına Çoban Limanının açığında başladık. Adaya yaklaşırken kalama akmaya başladı. O kadar şiddetli boşalıyordu ki, Ali’ye dönüp “rekor balığın olabilir” dedim. Mücadele çok çetin geçti. hepimiz defalarca oltayı sırayla sardık. Sonunda balığı tekneye aldığımızda yeni arkadaşımıza Ali’nin sözünü hatırlattık. “İşte ufakları böyle devasa balıklar yakalayabilmek için geri salıyoruz” dedik. Arkadaşımız balığın büyüklüğü karşısında şoka girmişti. Her halde tura gelirken bunun yarısı kadar balığı bile hayal etmemişti.
Devasa Akyalar Oltalarımıza Atlama Yarışına Girdiler
Ertan’ın bu sene ikinci turuydu. İlk tura yalnız gelmişti. Eşi iki yaşındaki ufaklığa bakmakla meşgul olduğu için kıyıda kalmıştı. İlk turda 8 – 9 Kg civarı bir Akya avı yapmıştık. Bu sefer bir arkadaşıyla gelmişti. Daha tekneye bindiklerinde Ertan “abi bu sefer rekor kırmaya geldim” dedi. Bende “İnşallah. Neden olmasın. Bu sene bir sürü devasa balık avı yaptık. Artık senin de sıran gelmiş olabilir” dedim.
Adrasan Koyunda açılırken büyük balık sohbetimiz başlamıştı. Her konuştuğumuz cümleden sonra Ertan’ın hevesi daha çok artıyordu. Bir ara kaloma hızla boşaldı. Sıkı bir mücadeleden sonra 2 Kg civarı bir Ton Balığı yavrusu çektik. Balık yeni arkadaşı çok heyecanlandırdı. Ama balığı geri bırakınca pek anlam veremedi. Ertan “biz çok daha büyük balık yakalamaya geldik. Bu daha yavru, büyüsün sonra sıra onlara da gelecek” dedi. Bunun üzerine “ufakları bırakınca büyük balıklar oltalarımıza atlıyor muhabbeti” yaptık.
Pırasalı Adayı geçip Çoban Limanına doğru ilerledik. Çoban Limanın açığında çok güzel yemlik olacak bir Tombik avladık. Hemen canlı yem yapıp büyük balık avına başladık. Artık iyice büyük balık avına odaklanmıştık. Teknedeki istek şimdiye kadar ulaşılan en üst düzeye çıkmıştı. Biz kesin bir tavırla büyük balığı istiyorduk. Meğer ödülümüz o kadar yakındaymış ki, daha oltayı bırakalı beş dakika olmadan kaloma şiddetle boşaldı. Tekneyi açık suya alıp mücadeleye orada devam ettik. Herkes defalarca oltayı çekmişti. Herkesin yorulduğu aşamada balık teknenin altında gözüktü.
Balığı tekneye alırken bir sürü tekne ve balık meraklısı arkadaşlar etrafımızdaydı. Bütün gözler büyük balık ziyafeti çekiyordu. Genel yorumlar balığın 50 – 60 Kg olduğu civarındaydı. Balık normale göre daha fazla kiloluydu.
Ertan balık avı rekorumu kırmaya geldim demişti. Ama bu 54 Kg Akya ile şimdiye kadar 42 Kg olan büyük balık rekorumuzu da kırmış olduk.
Oğulları İçin Büyük Balık Avına Geldiler
Arkadaşlar uzun yıllardır büyük balık turları için Adrasan’a geliyorlardı. İki yıldır pek çok tura çıkık. Beraberce bir sürü büyük balık avı yaptık. Bu sefer oğulları için tura geldiler. Oğulları da kendileri gibi diş doktoru olmak için eğitimini sürdürüyordu.
Sabah erkenden Adrasan Koyundan açıldık. Yemlik balık biraz sıkıntılıydı. Koy içinde oltamıza takılan yemliği kaçırınca bir daha balık vurmaz oldu. Hatta Pırasalı Adanın etrafında bile balık vurmadı. Bu durum çok şaşırtıcıydı. En son Çoban Limanına yaklaşırken güzel bir Tombik avladık. Canlı yem yapıp büyük balığa başladık. Yem balığı bizi biraz üzmüştü. Ama büyük balık hiç üzmedi. Daha Adaya varmadan kaloma çok büyük bir hızla boşalmaya başladı. Tekneyi açığa alıp mücadeleye başladık. Mücadele şiddetinden balığın çok büyük olduğu belliydi. Herkes olta çekmekten dolayı çok yoruldu. Ama devasa balık sonunda teknedeydi. Arkadaşlar hem rekor balık avlarını yaptıklarına, hemde bu avı oğulları ile yaptıklarına çok seviniyorlardı. Yakaladığımız Akya 50 Kg civarıydı.
2019 sezonunda 30 – 54 arası pek çok Akya avı yaptık. Bir kısmını geri bıraktık, bir kısmını aldık. Ama çok güzel büyük balık avları yapmanın mutluluğu ile sezonu kapattık.
Antalya Balık Avı Turunda Devasa Balıklar
Dev Akya Avı Videosu: https://youtu.be/yJfwUb49FRI