Bunu Avladık Çok Daha Büyüğüne Misina Ve Kaloma Dayanmadı :
Balık avı turu tur şeklimiz; yüzey rapalasıyla Yazılı Orkinos avı.
Mustafa ile sabah saat 06.30 da Adrasan koyunun solunda, teknenin demirli olduğu yerde buluşup tekneye bindik. Kıyıdan biraz açılınca Yazılı Orkinos için ucunda 7 cm yüzey rapalası olan takımlarımızı hazırlayarak denize bıraktık. Hava çok güzeldi. Tam balık havasıydı. 3 – 4 mil hızla olta çekerek Adrasan Koyunun dışına, Sulu Ada istikametine doğru yol almaya başladık. Adrasan Koyunun sabah sakinliğinde, sessizliğin sesini dinleyerek yol alırken, bir yandan da kahvaltımızı yaptık. Denizde her yenilen şey insana ziyafet hissi veriyor. İlk balıkları koydan ayrılmadan avlamıştık.
Sulu Adaya doğru yol alırken Mustafa ile biraz eskilere gittik. Dalış eğitimine ve ilk tecrübe dalışlarına başladığımız günleri yad ederek koyu bir sohbete dalmıştık. Mustafa ile üç yıldız CMES eğitmen Rüştü Demirkol’un Fetiye’de düzenlediği dalış gezisinde tanışmıştık. Rüştü hoca “bu senin buddy“ demişti. O günden sonra her nereye dalışa gidilecek olsak, Mustafa ile gider olmuştuk. Hafta sonlarını iple çekiyorduk. Cuma gününden tüpleri doldurup dalış malzemelerimizi, kamp malzemelerimizi hazır edip akşam olmasını bekliyorduk. Akşam olup mesai bitince arabalara atladığımız gibi, 3 – 4 saat sonra Kabatepe veya Kömür Limanı veya İbrice Limanında soluğu alıyorduk. Daha uzun tatillerde Saros, Ayvalık, Bodrum veya Kaş’a giderdik. O senelerde, neredeyse her su birikintisine dalardık. Eğitmen olduktan sonra serbest dalışa yönelmeye başladım. Bu dönem, Mustafa ile ayrı düşmeye başladığımız zamanlara denk gelmişti. Serbest dalış merakıyla tüple dalışlar, eğitimlerle sınırlı kalmaya başladı. Eğer eğitim vermiyorsam, tüpleri kenara koyup serbest dalışa gidiyordum. Bu yıllarda, serbest dalış konusundaki bilgimi arttırmak için hiçbir fırsatı kaçırmıyordum. Adrasan’a yerleşme kararımda serbest dalış merakım etkili olmuştu.
Mustafa ile sohbet uzayıp giderken, Akya için yem yapacağımız Yazılı Orkinosları yakalamıştık. Sulu Adada birkaç tur attıktan sonra, Yazılı Orkinos için çekmekte olduğumuz yüzey takımlarımızı topladık. Yemli dip oltalarımızı hazırlayıp, Akya için dolaşmaya başladık. Yemli takımlara birkaç vuruş aldık. Ama Akya’yı yakalamak kısmet olmadı. Öğlene doğru biraz jigging yaptık. Yorulmaya başlayınca öğle arası verdik.
Öğleden sonraki balık avı turuna saat 15.30 gibi jigging yaparak başladık. Yorulunca jig’leri kaldırıp, yeniden yemli dip takımlarına döndük. Akya gelmemeye kararlıydı. Saat 18.00 gibi dönüş kararı alıp, Akya için attığımız, yemli dip takımlarını toplayıp, yüzey rapalalarından oluşan yüzey takımlarını denize bırakarak dönüşe geçtik. Gelirse büyük Yazılı Orkinos gelsin diye biraz hızlı bir şekilde Adrasanın yolunu tutuk. Hacivat Burnuna yaklaşırken kaloma hızla boşaldı. Mustafa, heyecanla oltasını sarmaya başladı. On dakika sonra 3 kg civarı Yazılı orkinos teknedeydi.
Bunu Avladık Çok Daha Büyüğüne Misina Ve Kaloma Dayanmadı
Adrasan Feneri açıklarına yaklaştığımızda kaloma tekrar boşalmaya başladı. Kaloma o kadar hızlı boşalıyordu ki, açık kaloma boşalmak için bile sıkı kalıyordu. Bu balığın çok büyük olduğunun bir göstergesiydi. kalomanın daha hızlı akabilmesi için uğraşmamıza rağmen balık misinayı koparıp kurtulmayı başardı. Bu takımlar bu balık için hafif kalmıştı.
Mustafa ile çok büyük balık avı yapamamıştık. Ama çok güzel Yazılı Orkinoslar avlamıştık. Mustafa, hayatının en büyük balıklarını yakalamış olmanın mutluluğunu yaşıyordu.