Hayallerinin Ötesinde Bir Akya Avı Yaptılar :
Hayallerinin Ötesinde Bir Akya Avı Yaptılar
Trofe Akya avı yapmak hayali ile geldikleri Adrasan‘da hayallerini gerçekleştirme fırsatı buldular. Adrasan’ın bereketli denizi onlara hayalini yıllarca kurduğu Akya’yı verdi. Üstelik hayalini bile kurmaya cesaret edemeyecekleri boyutta 17 Kg trofe Akya ile.
Sabah erkenden trofe balık avı sayıklayarak heyecanla Adrasan sahilinde buluştuk. Tekneye binerek önce Adrasan Koyu içinde dolaştıktan sonra Sulu Adaya doğru yol almaya başladık. Yolda çok güzel yemlik Palamutlar avladık. Arada oltalarımıza Ton Balığı diye tabir edilen ve 1000 Kg ağırlığa ulaşabilen Mavi Tuna Orkinosların yavrularından da takıldı. Onları özenle geri bırakıp yolumuza devam ettik.
Sulu Adada her zaman yaptığımız gibi bir tur atıp Akya oltasının hazırlığına başladık. Akya oltalarını denize bırakarak güney kısmında heyecanla bir tur attık. Son iki gündür aynı yerde 20 Kg civarı Akya avları yaptık. İlk turda Akya’nın oltamıza vurmamış olmasına şaşırarak, yeniden aynı yere geri döndük. Yarı yola gelmeden kaloma şiddetle boşalmaya başladı. Tekneyi taşlardan uzaklaştırmak için Beş Adalar istikametine dümen kırdım. Akya ile mücadele ederken rölanti hızında açık suya doğru açıldık. Yorulan oltayı diğerine veriyordu. Bu şekilde teknede bulunan herkes Akya mücadelesinin keyfini çıkarıyor ve balık çekmekten yorulmuş olarak oltayı diğerine veriyordu. Balık çekmekten yorulmak amatör balıkçı için ne büyük bir keyiftir, anlatılmaz yaşanır.
Tekneyi Taşlık Dip Zeminden Uzaklaştırdık
Akya oltaya vurduktan sonra tekneyi yirmi dakika kadar sulu Adadan uzaklaştırdık. Tekneyi durdurduğumuzda artık açık denizdeydik. Bu balık diğerlerine göre daha fazla mücadele ediyordu. Muhtemelen kancalar yanda takılmıştı. Kancalar yandan takılınca dönmesi kolay olduğundan daha kolay basabiliyor. Aradan kırk dakika geçtikten sonra, denizin çok berrak olması sebebiyle teknenin altında Akya gözükmeye başladı. Oltayı sardıkça Akya dönerek tekneye doğru gelmeye başladı. Teknenin yanına kabarcıklar çıkararak geldiğinde uzanıp tekneye aldık. Teknede büyük bir sevinç vardı. Yıllardır süren bir hasret son bulmuştu.
Büyük Balık Avı Videosu: https://youtu.be/7Vtc37flwoM
Menderes abimiz bu işin uzmanı değil, profesörü. İşine ve doğaya aşık bir abimiz. Seninle geçen iki günlük avımızdan bilmediğimiz ne kadar çok şeyin olduğunu öğrendim ve süper haz duyduğum bir av geçirdik. Akya almadık, sağlık olsun. Ama güzel Orkinos ve Palamut aldık. Seneye randevu defterine bizi direkt yazabilirsin menderes abi. Adanın etrafındaki Akyalara randevu verdik biz, bizi bekleyecekler 🙂 söz verdiler.
Umarım bir sonraki avda Akya, Sinarit, Lagos, Trança ve Fangri gibi değerli ve büyük balıklardan birini avlamak kısmet olur. Tekrar görüşmek üzere, kısmetiniz hep bol olsun…
Menderes hocam,
Öncelikle daha önce tatmadığımız heyecanları bize yaşattığınız için teşekkür ederiz.
Biz aile olarak Adrasan’a 4 yıldır her sene gelmekteyiz. Buranın doğasına ve denizine aşık olduk. Her sene “bu sene artık başka yere gidelim” dememize rağmen yine Adrasan’a geliyoruz. Bu senede çok yakın aile dostlarımızla beraber geldik. Sizi her geldiğimizde sahilde balığa çıkarken ve dönerken görüyorduk. Oğlum Deniz, balık avlamayı çok istiyordu. Sizi de 2 gün üst üste büyük Akyalarla turdan dönerken görünce sizinle Trofe Akya avına çıkmaya karar verdik. Açıkçası ne ben, ne de arkadaşım Yücel’in balıkçılık konusunda bir tecrübemiz yoktu. Sadece benim çocukluk yıllarımda memleketimde (M.Kemalpaşa) derede çıktığım balık avları vardı. Sabah altıda heyecanla uyandık ve sahile geldik. Güneş daha yeni doğarken bir taraftan da ay hala gökyüzünde parlıyordu. Bu muhteşem manzarada tekneye binip Sulu Adaya doğru yola koyulduk. Yolda Menderes hocanın direktifleriyle oltalarımızı denize bıraktık. Atmadık 🙂 ilk 2 Palamut’u Menderes hoca küçücük oltasıyla tutunca acaba derken oğlum Deniz ilk balığını yakaladı. Bu yaklaşık 1 Kg Palamut’tu 🙂 derken bende bir palamut yakaladım. Hemen arkasından Yücel bir Lambuka tuttu. Çok güzel renkli bir balık.
Menderes hoca bir tur atıp Akya için olta ve yemi hazırladı ve oltayı oğlum Deniz şans getirmesi dileğiyle denize bıraktı. Kendi aramızda şakalaşıyorken, Akya’ya derya kuzusu dendiği için balığı çağırmak için oğlum “kuzu kuzu meee” demesiyle kahkahaları patlattık. Ancak ilk turumuzda balık vurmayınca biraz karamsarlığa kapılmıştık. Geri dönerken oğlumun oltasının kaloması şiddetle boşalmaya başladı. Büyük bir balık olduğu belliydi. Sonra tekneyi açığa alıp 20 dakika kadar rölantide sürerek balığı yormaya çalıştık. Oltayı çekmeye başladık. Ancak balık müthiş mukavemet göstermeye başladı. Sonra sırayla kan ter içinde oltayı çekmeye başladık. Balıkla mücadele inanılmazdı. Yaklaşık 40 dakika sonra Akya teknenin altında görünmeye başladı. Balık teknenin etrafında daireler çizerek dolanmaya başladı. yaklaşık 20 dakika mücadeleden sonra kurşuna ulaştık ve ben oltayı elle çekmeye başladım. Balık köpükler içinde suyun yüzeyinde göründüğünde heyecanımız artık son noktaya ulaşmıştı. Menderes hocam balığı elle tekneye aldığında herkesin sevinci görülmeye değerdi. Bu yaklaşık 17-18 Kg bir Akya balığıydı. Herhalde işin en güzel kısmı bu olsa gerek 1 – 1,5 saat balıkla mücadele ettikten sonra balığı tekneye almak.
Dönüşte Sulu Adaya uğrayıp balıkla güzel resimler çekildik. Tur teknelerinden insanlar hayretle balığa bakarken oğlumun yüzündeki gurur görülmeye değerdi.
Menderes hocam tekrar bize bu heyecanı yaşattığınız ve bilgi ve tecrübelerinizi bizimle paylaştığınız için teşekkür ederim.
Çok yakın bir zamanda başka bir trofe balık avı için tekrar buluşmak dileğiyle.
Selamlar,
Rıdvan
Çok güzel bir gündü herşey için teşekkürler – Deniz
Gençlerin sevincini görmek benim için her türlü trofeden daha önemli. Ben teşekkür ederim.