Yakala Bırak Domuz Balığı Avı :
Domuz Balığının diğer isimleri nelerdir? Yasemin Balığı, Çütre (Sütre) Balığı, Çotira. Bir balığın bu kadar çok ismi olur mu? Zaten çok ilginç bir balık bir de isimleri üzerinden incelersek acayip bir karakter ortaya çıkar. Neyse şimdilik bu araştırmayı bu konuda merakı olan arkadaşlara bırakalım. Ben kendi gözlem ve deneyimlerimi anlatacağım.
Domuz Balığını Avlama Yöntemleri
Bu balığı en çok zıpkınla balık avı yaparken avladım. Beni ilk şaşırtan özelliği çok meraklı olmasıydı. Dibe dalıp agaşon yaptığımda ilk gelen balıklardan biri de bu balıktı. Sonra bu balığın zırh gibi sert olan derisi çok ilgimi çekmişti. İlk defa temizlemeye kalktığımda ne kadar zorlandığımı hiç unutmuyorum. Her işin bir kolay yolu olduğu gibi, bunun da kolay yolunu hemen keşfetmiştim. Sonra bir arkadaş sırt dikeninin nasıl kolayca indirileceğini göstermişti. Meğer kısa diken, uzun dikenin indirilmesini sağlayan sır noktasıymış. Uzun dikenin balığın savunma silahı olduğunu anlıyorum da, kısa dikenin uzun dikeni indiren uzantı olması dışında ne amaçla olduğunu henüz çözmüş değilim.
Domuz balığını zıpkın avından sonra en çok yemli dip sırtısı yöntemiyle avladık. Büyük balık için olta çektiğimiz Akya Oltasına defalarca atladı. Bu yöntemde avladığımız balıklar genellikle 2 – 3 Kg ve daha büyükler oldu. Bu durum balığın büyüdükçe daha avcı olduğu anlamına geliyor.
Bazen de yem balığı avlarken 5 – 7 cm rapalalara atladı. Bu şekilde oltamıza atlayan balıklar genellikle 1 Kg altı balıklardı. Biz 2 Kg altında olan bu balıkları almadığımız için her seferinde geri saldık. Aynen bu avda da olduğu gibi. Bazen de 9 – 11 cm rapala ile dip sırtısı yaparken oltamıza atladı. Bu balıklar genellikle 2 Kg civarında olduğu için bazen aldık, bazen de geri saldık.
Olta ile avlarda balığın mücadelesi çok güçlüdür. Avcısına ciddi heyecan yaratır. Bir de ilginç ve sert mücadele şekli olduğu için merak uyandırır. Balığı tekneye çekene kadar balık tahmini yapmaya çalışırız. Balık tahmini yapma çabamız, balık davranışlarını öğrenmek adına önemli bir deneyimdir. Bu sayede oltaya bir balık atladığında onun ne olduğunu tahmin ederek daha uygun bir strateji ile balıkla mücadele etme şansımız olur. Bu durum mücadele esnasında hata yapma olasılığını düşürür.
Ufak Balıkların Büyüme ve Çoğalma Hakkı
Yem balığı avı yaparken oltamıza takılan balıklara “yem olur mu” diye bakarız. Yem olmayacak balıksa geri salarız. Ancak avladığımız balık yem olmayacak kadar büyükse, katılımcı arkadaşlara “yer misiniz” diye sorarım. Yemek isterlerse bir veya iki tane balık alırız. Sonrasında gelen balıkları, yem balığı için uygun değilse, büyük küçük demeden geri salarız. Böylece balığın büyüme ve çoğalma hakkını korumuş oluruz.
Bu ufacık domuz balığını avladığımızda da aynı duygular içinde oltamıza takılan ufaklığı öpüp severek geri bıraktık. Böylece büyük balık avlamak için şansımızı çoğaltmış olduk. Saldığımız bu balık, bizim avlanma skalamıza gelene kadar denize binlerce yumurta bırakma şansına erişmiş oldu. Zaten bizim bu kadar büyük balıklar yakalayabilmemizdeki sır da buradan kaynaklanıyor. Biz denize ne kadar çok ufak balıkları geri bırakırsak, o kadar çok büyük balıkları avlama şansımız oluyor. Yalnız bu bırakma işini içten gelen gönüllülük esasında yapmak gerekiyor. Eğer bırakanın aklında en ufak tereddüt varsa, büyük balık avlama şansını azaltmış oluyor. Yani bırakma işlemi karşılık beklemeden, sadece balığın çoğalıp büyümesi için yapılmalı. Bu durumda büyük balık avı neredeyse garanti gibi oluyor. Daha şimdiye kadar ufak balığı iç huzuruyla barakanın büyük balık avlayamadığını görmedim.
Büyük Balık Avı Videosu: https://youtu.be/_oGKlLxjC94
