Jigging Yöntemiyle 23 kg Akya Avını Okuma Salina Makineyle Yaptık :
Arkadaşlarla sabah saat 06.30 da Adrasan Koyunun sol tarafında buluşup tekneye bindik. Kıyıdan açılınca Palamut için yüzey oltalarını denize bıraktık. Amaç jig avı yapmaktı. Bu sebeple Sulu Ada’ya kadar normalden biraz daha sür’atli gittik. Eğer yolda Palamut avlayabilirsek, yemli dip oltası olasılığını da düşünüyorduk. Yolda birkaç tane Palamut yakaladık. Hava ve deniz o gün biraz hırçındı. Akıntılarda hiç hız kesmemişti. Hızımızı hiç kesmede Sulu Ada’ya ulaştık.
Havanın daha da bozabilme ihtimalini göz önünde bulundurarak, önce jig yapmak için Sulu Adanın açığına gittik. Eğer hava daha bozarsa, Sulu Ada etrafında av yapma şansımızı daha sonraya bıraktık. Jig takımları hazır olduğu için hemen jigging avına başladık. Aytuğ ve Recai bey jig’leri denize bıraktı. Palamut oltalarını topladıktan sonra, onların ardından ben de jig oltamı hazırlayıp jiğ’i denize bıraktım. Teknede hummalı bir jigging operasyonu başladı. Hepimiz pek hevesliydik. Hava sertti. Rüzgar güçlü esiyordu. Akıntı vardı. Bütün bu olumsuz şartlarda jig avı yapmak pek mümkün değildi. Ama o gün rüzgar ve dalga, akıntıyla kapıştıklarından işimiz kolaylaşıyordu. Dalga ve rüzgar bizi Beş Adalara doğru sürüklerken, akıntı bizi Sulu ada’ya doğru itiyordu. Böylece, bulunduğumuz yerden kayışımız yavaşlıyordu. Ayrıca, dip akıntısı da jig’lerin uçurtma olmasını engelliyordu. Sallantı fazlaydı. Ama biz halimizden memnun bir şekilde avımıza devam edebiliyorduk.
Tam şartlara iyice alışmışken Aytuğ’un olta gerildi. Kaloma çok büyük bir şiddetle boşalmaya başladı. Bu balık çok büyüktü. Bu balığın ilk asılışından belliydi. Biz hemen oltalarımızı topladık. Bütün dikkat Aytuğ’daydı. Gelen balığın Akya olduğu konusunda hiç kuşkumuz yoktu. Acaba kaç kiloydu. Aytuğ, Akya’yı çekerken aktif kaloma kullanıyordu. Özellikle çok asıldığında biraz aşağı inmesine izin veriyorduk. Zaman zaman da yorulması için zorluyorduk. Bu şekilde mücadele 30 – 40 dakika kadar sürdü. Akya teknenin altında parıldamaya başladığında, herkes pek heyecanlıydı. Akya’yı teknenin yanına getirdiğimizde bir, iki tur atmasını bekleyip, uygun pozisyonda tekneye aldık. Artık Akya teknedeydi. Dört kişi, bir sürü kamış ve 23 Akya teknede olunca tekne bize dar geldi.
Güzel bir Akya avı yapmıştık. Herkes çok mutluydu. Bir önceki sene, çıktığımız balık avı turunda da, iki tane Lagos (Şeytan Gridası) avlamıştık. Bu sene kısmette 23 kg Akya varmış. Aytuğ ve babası Recai bey şimdiye kadar çıktığımız balık avı turlarından hiç boş dönmedi. Bu da onların kısmeti. Umarım herkesin kısmeti onlar gibi olur.
Video Link’i: http://youtu.be/8BnEvHANjIs