Oltadan Kurtulan Akyaların Sonuncusu :

Bazen balık avındayken balıklar oltaları isteksiz atlar. Bu durumda kancalar çok sağlam yerlerden geçmez. Bu yüzden mücadele başladığında kancalar takıldıkları yumuşak etleri yırtarlar. Oysa istekle atladıklarında kanca balığın genellikle ağız kısmına yakın yerlerden geçer. Bu kısımlar oldukça sağlam liftlerden oluştuğu için kolayca yırtılmaz. Böylece balıkla güçlü mücadele edip kısa sürede almak kısmet olur.

Kancanın Takıldığı Yumuşak Eti Yırtmasını Engellemek
Büyük balık avına alışılandan daha yumuşak bir kaloma ayarı ile başlamak, bu sorunu çözmeye yardımcı olur. Balık oltaya takılıp kaloma boşaltmaya başladığında, kamışın ucunu ipin istikametine çevirmek gerekir. Böylece balık kolayca kaloma boşaltarak ilk andaki müthiş gücünü boşa harcamış olur. Bunu yaparken de tekneyi açık suya doğru almak gerekir. Tabi takımda boşluk oluşmasına izin vermeyecek bir manevra ile açığa doğru yönelmek gerekir. Bu şekilde başlangıçta balığın takıma yük bindirmesini önlemiş oluruz.

Açığa çıkıp balıkla mücadeleye başlayana kadar balık yorulmaya başlar. Artık kancanın takıldığı yerin yırtılması daha zor ihtimaldir. Sabırla bir süre daha düşük kaloma ile mücadele ederek balığın daha da yorulmasını sağlayabiliriz. Asıl önemli olan bütün bu aşamada sabırlı davranabilmektir. Pek çok kişi böyle bir durumda hızlıca balıkla mücadeleye başlamak için sabırsızlanır. Hatta “balık oltadan kaçmasın” diye hakimiyeti ele geçirmek için kalomayı sıkar. İlk anda bu şekilde sabırsız davranmak balığın kaçması ile sonuçlanır.

Balığın Kaçmasını Engellemek
Balığın oltaya atlaması da, mücadele esnasında oltadan kurtulup kaçması da kısmettendir. Kaçacak balığı engelleyebilmek mümkün değildir. Peki “kaçacak balığı engellemek mümkün değil” diye çabalamaktan vaz mı geçeceğiz? Asla.

Başkasını bilmem ama benim kitabımda “pes etmek” diye bir kelime yok. Bu sebeple her balık kaçtığında sebebini bulup onu çözecek önlemler alırım. Bu yüzden her seferinde bütün bilgilerimi gözden geçiririm. Bu sayede yapmam gereken değişiklikleri de acilen yaparım. Bu değişimi en çok büyük balık avında kullandığımız takımlarda görmek mümkündür. Bizim takımları yakından takip edenler her seferinde takımların değiştiğini görüp şaşırırlar. Doğru olan çözüm odaklı olmaktır. Çünkü doğadaki canlıların stratejik hamlelerinin sonu gelmez. Bazen de denizdeki doğal şartlar pek çok probleme sebep olur. Her seferinde bu problemi de denkleme dahil ederek çözüm oluşturmak gerekir. Ayrıca hiç bir çözüm uzun ömürlü olmaz. Bu durum da gelişimin lokomotifidir.

Üçüncü Balık Teknede
İlk iki balığın her ne yaptıysan kaçmasını engelleyemedim. Bu benim moralimi mi bozdu? Aksine “o balıkların yaşayacak ömrü varmış” deyip işime baktım. Hatta onların kaçmasına memnun bile oldum. Çünkü “benim sabrımın tükendiği aşamada, inadım devreye girer”. İnadım devreye girdiğinde zorlukların beni başarıya yaklaştırdığını hissetmeye başlarım. Sanki zorluklar başarıyı mecburen bana getirecekmiş gibi hissedip, iyice asılırım. Bu aşamada aklım tam kapasite çalışır. Çözümler çok hızlı aklıma gelir. Uygulama tam odaklı olur. Üçüncü balıkta bunları yaparak balığı açığa aldım. Sabırla mücadele ederek mücadelenin keyfini çıkardım. Bunu yapar balığı tekneye almak mümkün oldu.

Kaçan ve Yakalanan Balık Sonrası
Aslında güzel bir günde denizde olmak tek başına çok güzeldir. Bir de bunu balık avıyla süsleyinde mutluluk verici olur. Bu şekilde ilk iki balığın kaçması ve sonrasında üçüncü büyük balığı tekneye almanın toplam heyecanı zaten her şeye değer. Günün muhasebesini yaptığımda, Allah’a şükretmek dışında aklıma başka bir şey gelmez. Zaten Allah’a şükretmek, her ne olursa olsun mutlu olmak için tek yoldur.
Büyük Balık Avı Videosu: https://youtu.be/bkb6LedOoOc