Balık Avında Kısmeti Olanın Av Yapamayacağı Mera Yoktur :
Kısmet Konusunda Kişisel Yaklaşımım
Tereddüt ve şüphe içermeyen bir inanç kısmetin temel belirleyicisidir. Genellikle bu tanımı insanlar şu şekilde izah ederler. “Zaten yapabileceğini önceden biliyordu”.

Peki bu kanaate nasıl vardılar? Çünkü o kişinin hal ve tavırlarında her hangi bir şüphe, tereddüt içerecek olumsuzluk yoktur. Söylemleri büyük bir inanç içeriyordur. Bütün bu durum insanların o kişinin işi yapma konusunda ne kadar inançlı ve kararlı olduğunu algılamasını sağlar. Kısmeti tanımlayan bazı din adamları kısmeti şu şekilde tanımlarlar: Allah bir işin yapılmasını bir insana takdir etmişse, o işi ona kolaylaştırır. Yeteneklerimiz de böyle değimlidir. Yeteneklerimizi sonradan kazanamayız. Ama mevcut yeteneklerimizi işleyerek geliştirebiliriz.

Allah’ın Kolaylaştırdığı İşlerde Durum Nasıldır?
Yapılacak iş ne kadar zor ve imkansız gibi gözükse de yapacak kişinin aklında nasıl yapılacağına dair sağlam bir plan vardır. Bu plan o zamana kadar kimsenin akıl edemediği detayları içerir. Planın detayları incelendiğinde insanı hayrete düşürecek incelikler vardır. Biz bu incelikleri; büyü, sihir, mistik güçler, deha, sağduyu, geleceği görme yeteneği, akıl ve ilahi takdir olarak tanımlamaya çalışırız.

Hissi Kablel Vuku
Bazı günler balık avına çıkarken “balığı şu bölgede avlama ihtimalim daha yüksek” diye düşünürüm. Bunun çok geçerli bir sebebi yoktur. O an itibariyle içime doğan bir histir. Başka hiçbir tutarlı tarafı yoktur. Bazen de o bölgede balık avı yapmanın çok güzel olacağını düşünürüm. Genellikle de o bölgeyi balık avının sonuna bırakırım. Eğer uzakta bir yerse direkt o bölgeye yönelirim. Bütün bu yönelişlerde balık avı yapıp yapmamak çok önemli değildir. O bölgede balık avı adına hareketlilik olsa veya oltama balık vursa bile çok tatmin edicidir. Evde balık olmadığı zamanlar dışında balığın eti benim için önemli değildir. Av yapma yeteneğimi geliştirmek daha önemlidir. Balığın etine ihtiyacım yoksa hiç tereddütsüz balığı geri salabilirim. Üstelik bu çok daha tatmin edici bir av yöntemidir.
Bugünde neredeyse bir seneden fazladır av yapamadığımız bir bölgede balık avı yapma hayali kurarak balık avına başladım. Bu yer Adrasan Koyunun içindeki en yakın koylardan birinin girişinin açık kısmıydı. Burayı dönüşe bırakıp Sulu Adaya doğru yol aldım.
Çok güzel bir gündü. Sulu Adaya giderken aklımdan daha başka ne çok plan geçti. Yem balığı durumuna göre bazı planlar yaptım. Yem işi çok vaktimi almadı. Çok güzel bir yemlik Palamut çekince hemen canlı yem yapıp büyük balık avına başladım.

Balolardan Yemi Koruma Refleksi Hataya Sebep Oldu
Bulunduğum yer itibariyle Sulu Adanın boğaz kısmından geçip Beş Adalar istikametine doğru 5 – 8 mil hızında ava devam etmeyi düşünüyordum. Niyetim yemi av boyunca canlı tutmaktı. Tam boğazı geçmek üzereyken oltada bir asılma oldu. Balon Balığının uzun yıllardır bizde yarattığı yemi korum refleksiyle motora gaz verdim. Niyetim yemi Balon Balıklarının hışmından korumaktı. Tam hızlandığım sırada daha sert bir asılma oldu. Tam bu anda ne büyük bir hata yaptığımı anladım. Oltaya asılan Balon Balığı değildi. Bu balık kesinlikle Akya’ydı. Muhtemeldi ki, yem balığı parçalanmıştı. Kontrol amaçlı biraz ilerledikten sonra durup yemin durumunu kontrol ettim. Yemden geriye sadece kafa kalmıştı.
Yeniden güzel bir yem balığı avı yaptım. Hemen canlı yem olarak Akya oltasını hazırladım. Sulu Adanın etrafında çok dolaştım. Ama bir daha hareket olmadı. Canlı Yemi Kontrol edip Adrasan’a dönüşe geçtim.
Aklımdan bugünkü hatanın analizini yapıyordum. Balık vurduğunda hızımı azaltıp Akya’nın yem balığını yutmasını beklemem lazımdı. Balon Balığı refleksini mutlaka kontrol altına almalıydım. Bu reflekste yeniden düzenleme yapmam gerekiyordu.

Bir Seneden Fazladır Av Yapamadığımız Merada Av Yapma Keyfi
Bu düşüncelerle sahile iyice yaklaşmıştım. Oltayı toplayıp yem balığını kontrol ettim. İlk taktığım an ki kadar canlıydı. Geri bıraksam yaşama şansı pek yoktu. Aklıma sabahki düşüncelerim geldi. Hemen bir senedir av yapamadığımız koyun açığına gittim. Koy başına doğru yaklaşmaya başladım. Tam “burada av yapsam ne kadar güzel olur” düşünceleri aklımdan geçiyordu. Kaloma şiddetle boşalmaya başladı. Kaloma o kadar hızlı boşalıyordu ki, şaşırmamak elde değildi. Derinlik 40 m civarıydı. Ama kaloma şimdiden 40 m daha fazla boşalmıştı. Balık dibe paralel uzaklaşıyordu. Akya’ın çok nadir yapmadığı bir davranış şekliydi.

Balık derinlikten daha fazla çekiyorsa dibe takılma riski fazlalaşır. Hemen tekneyi açığa çevirerek hızla olta ipinin boşluğunu alarak açığa çıktım. İpteki boşluk hızla açığa çıkmamı kolaylaştırdı. İp gerilince hızımı azaltıp rölanti hızında açığa çıkışımı sürdürdüm. Beş, on dakika bu şekilde açığa gittim. Artık bulunduğum yerde dip kumluktu. Oltanın takılma riski yoktu. Motoru durdurup balıkla mücadeleye başladım. Balık bayağı mücadeleci çıkmıştı. 30 dakikanın biraz üzerinde süren bir mücadeleden sonra balığı yorgun bir şekilde teknenin yanına yaklaştırdım. Bu şekilde kocaman balığı suda seyretmek çok güzeldi.
Balık Avında Kısmeti Olanın Av Yapamayacağı Mera Yoktur

Balık Avında Kısmeti Olanın Av Yapamayacağı Mera Yoktur
Balığı tekneye alıp sahile doğru hızla yol almaya başladım. Beni en çok sevindiren o bölgenin de balık yapmaya başlamasıydı. Koya yakın yerlerde büyük balık avı yapabilmek çok sevindiriciydi. Bu koyun balık acısından zenginleşmeye başladığının en önemli göstergesiydi.
Balık Avında Kısmetin Videosu: https://dai.ly/x25py4c