Büyük Balığın mücadele Gücü Avcıları Yorar :

Büyük balık avına gelen arkadaşlar 10 – 15 kg balıkla rahatça mücadele edebileceklerini düşünürler. Kendilerine uygulanacak en fazla gücün 15 Kg ve altı olacağını zannederler. Oysa 10 – 15 Kg bir balık kilosunun çok üstünde güçler üretebilmektedir. Bunun hesabını yapabilmek için balığın kendini nasıl suyun yüzüne fırlatabildiğini düşünmek yeterlidir. Bir balık 10 – 15 Kg ağırlığını suyun yüzüne fırlatmak için ne kadarlık güç üretmelidir? Üstelik bunu yer çekimine ve suyun sürtünme gücüne karşı yapabilmelidir. Bu durumda 10 – 15 Kg bir balığın mücadele gücünün çok fazla olacağını kavramamız zor olmaz. Bu yüzden avcılarımız büyük balıkla mücadele ederken bir kaç kere şoka girerler.

Avcı İlk Şokunu Balık Oltaya Vurduğunda Yaşar
Büyük balık avı yaparken herkes büyük bir hevesle balığın oltaya vurmasını bekler. Balık oltaya o kadar güçlü vurur ki, böyle bir gücü hiç kimse beklemez. Çünkü hiç böyle bir güçle karşılaşmamıştır. Önce kamış hızla eğilir. Sonra kaloma şiddetle akmaya başlar. Bereket ki, kaloma ayarı açıktır. Açık olmasa rahatça kamışı avcının elinden alabilir. Böyle bir durumu düşünmek bile insana kötü hissettirir. Artık, oltamıza yakalanan büyük balık ile mücadele edemeyeceğimize mi, çok değerli olan oltamızın denize gittiğine mi, balığın bu şekilde yaşayıp yaşamayacağını bilmememize mi yanarız bilinmez. Belki de hepsine birden yanarız.

Büyük balık yeme atladığında yemi diğer avcı balıklardan biran evvel uzaklaştırma iç güdüsü ile ortamdan uzaklaştırmak için kalomayı şiddetle boşaltmaya başlar. Bir süre uzaklaşıp kendince rahat bir yere geldiğinde yemi yutmak için hamle yapar. Bu esnada yemdeki kanca balığa takılır. Balık kancayı hissettiği an bu sefer oltadan kendini kurtarmak için daha büyük bir şiddetle basmaya başlar. Kaloma o kadar hızlı boşalır ki, teknedeki herkes afallamış bir şekilde birbirine baka kalır. “Neye bulaştık” diye düşünmeye başlarlar. Bu balıkla nasıl mücadele edeceklerini bilemezler. Bu esnada kamışı o kadar sıkı tutarlar ki, elleri yorulmaya başlar. Daha balıkla mücadeleye başlamadan kamışı tutan arkadaş yorulmuş olur. Bu aşamada avcılar ilk şoklarını yaşarlar.

Balıkla Mücadelede İkinci Şok Dalgası
Büyük balık yemim kapıp, kancaya takıldığı sürece kadar kaloma boşaltarak dip zemine kadar yaklaşır. Balık dibe yaklaşınca kendini güvende hissedip sakinleşir. Bu aşamada avcılar balıkla mücadeleye başladığında sanki oltada ufak balık varmış gibi davranmaya kalkar. Balığı biran evvel almak için oltayı yapabildiği kadar hızlı sarmaya kalkar. Büyük balık avında bu davranış yorulmanın kısa yoludur. Avcı, kanında aniden biriken adrenalin yüzünden çok hızlı bir şekilde yorulur. Kısa sürede bu balıkla mücadeleyi daha fazla sürdüremeyeceğini hissetmeye başlar.
Oltayı devralan diğer arkadaş, yorulan arkadaşının bu kadar çabuk tükenmesine bir anlam veremez. Bir yandan da “ne kadar çabuk havlu attın” diye onunla dalga geçer. Ama oltayı eline aldığı an balık sanki değişikliği fark etmiş gibi, daha güçlü mücadele etmeye başlar. İkinci avcı karşılaştığı güce inanamaz. Kısa sürede gücünün ne kadar hızlı tükendiğini fark eder. o da ikinci şoku yaşar. Sonra arkadaşına hak vermeye başlar. Bu aşamada gücü o kadar hızlı tükenir ki oltayı arkadaşına vermek zorunda kalır. Kollarının titremesine engel olamaz.

Kısa Süreli Dinlenmenin Mücadeleye Etkisi Büyük Olur
Biraz dinlenip sakinleşen arkadaşı ikinci mücadelesine başlar. Bu sefer olay farklıdır. Sakinleşip adrenalin seviyesi düştüğü için balıkla daha sakin bir şekilde mücadele eder. Artık balık da biraz yorulmuştur. Bu sayede balıkla mücadelesi ilk mücadeleye kıyasla daha kolay olur. Sonra ikinci arkadaş oltayı aldığında o da balıkla mücadelenin daha kolaylaştığını fark eder. Artık balığı çekmek daha kolaydır. Ama daha büyük balıklarda arkadaşlar arasındaki bu yardımlaşma tur sayısı daha fazla olur. Daha büyük balıkların daha değişik mücadele stratejileri vardır. Onları belli bir derinliğe kadar çekmek başlangıçta kolaydır. Ama o derinliğe gelince balık kendini o derinliğe sanki sabitler. O derinliğin üstüne her çıktıklarında kalomayı şiddetle boşaltıp derinlere inerler. Tekrar o derinliğe balık çekilir. Ama her seferinde aynı olay defalarca tekrarlanır. Bu durum uzadıkça avcıların mücadele güçleri iyice kırılır.

Balığın Büyüklüğü Üçüncü Şok Dalgasına sebep Olur
Genellikle avcılar 10 – 15 Kg bir büyük balık görmemişlerdir. Görenlerde nispeten uzaktan gördüğü için balığın boyunu olduğundan daha küçük algılarlar. Sorsak “10 – 15 Kg bir Akya’nın boyu ne kadardır?” diye. Gelen cevaplar 1 m altında olacaktır. Oysa 10 – 15 Kg bir Akya 1 m üstünde bir boya sahiptir. Bu büyüklüğü yakından gören avcılar balığın büyüklüğüne inanamazlar. Bu da onların üçüncü kere şoka girmelerine sebep olur. Balığa bakıp “ bu ne yağ. Çooook büyük.” demeye başlarlar.

Büyük Balık Avının Psikolojisi
Oltaya büyük balığın atlamasının sevincinin üzerine, yaşanan şoklar eklenince avcıların sevincini düşünebiliyor musunuz. Bu kadar değişik duyguyu bir arada yaşayıp, ölesiye yorulan avcı, ne kadar mutlu olur? İşte bu sebeple büyük balık avı insanın önce gözünü doyurur. Gözü doyan avcı yeter demeyi öğrenir. Yeter dediği anda farklı duygular devreye girmeye başlar.

Büyük Balık Avı Psikolojisinin Yaşanan Değişimler
Büyük balık avlamış olmanın mutluluğunu yaşayan avcılar bir süre sonra “bu balık bu boya ne kadar zamanda gelmiştir?” diye sorar. Bu avcıda en fazla değişime sebep olan sorudur. Artık avcı avını bir can olarak algılamaya başlar. Bu algı bir avcının avı ile arasında kurabileceği en üst düzey empati seviyesidir. Bu aşamadan sonra “bu balığı almaya hakkımız var mıydı?” sorusu gelir. Daha sonra yapacağı avlarda avcı, avladığı balığı geri salar. İhtiyacı olmayan, hedeflemediği hiçbir balığı teknesine almaz. Sadece ihtiyacı olanı yemek için alır. İşte bütün bu yaşananların tanımı; büyük balık avı psikolojisidir. Arık bu avcı sürdürülebilir avcılığın temsilcisi olur.

Büyük Balık Avı Videosu: https://youtu.be/R99MXEY8X4U