Denizlerin Ekolojik Bölümleri :

Yerküre yüzeyinin %71’i su geri kalan %29’u karalar (kıta ve adalar) ile kaplıdır. Bu demektir ki, gezegenimizin yüzeyinin 2/3 den fazlası okyanus, deniz , göl ve akarsulara aittir. Okyanusların dünya üzerindeki ortalama derinlikteki 4000 metre olmakla birlikte, 10 000 metre üzerinde olan birden fazla çukurluk alan bulunduğu bilinmektedir. Bilinen tüm derinliklerde canlı organizmalar var olmakla birlikte, derinliklere göre dağılımları çok düzensizdir. Denizlerdeki yaşam, yüzey suları ile yüzeyden bir kaç yüz metre aşağı tabakalara kadar olan üst bölümde yoğunluk kazanmıştır.
Besin bölgesi de, deniz ve okyanusların bu üst bölgeleridir. Derin sularda ışığın azalması ve belirli bir derinlikten (yaklaşık 200 metre) sonra tamamen yok olması sonucunda canlılarda azalır. Bu açıdan bakıldığında denizleri, 200 metrenin aşağısında olan bölümü ile “derindeniz”, bu derinliklere kadar olan bölümü ite de “sığ deniz? olarak ayırt etmek yanlış olmaz. Ancak bu ayırım ekolojik koşullar açısından yeterli olamaz. Denizel ortamlar, ekolojik koşullar açısından Bentik Bölge ve Pelajik Bölge olmak üzere iki büyük bölümde incelemelidirler. Bentik bölge, deniz ve okyanusların sahillerden itibaren en derli yere kadar olan tüm diplerden; pelajik bölge ise bentik bölgeyi de örten tüm su kütlesinden oluşur.

Pelajik bölge olarak tanımlanan su kütlesi beş bölgeye ayrılmıştır. Bunlar Epipelajik bölge (0-200 metre arası), Mezopelajik bölge (200-1000 metre arası), Batipelajik bölge (1000-4000 metre arası), Abissopelajik bölge (4000-7000 metre arası) ve Hadopelajik bölgedir. (7000 metreden sonra) .
Denizlerin Ekolojik Bölümleri

Bentik bölge ise, sahilden itibaren okyanus ve denizlerin en derin bölgesine kadar olan tüm dip bölgesini içerir. Bu bölge Pelajik bölgeye göre daha kolay ekolojik bölümlere ayrılabilir. Çok geniş olarak bentik bölge, “Littoral sistem” ve “Derin Deniz sistemi” olarak ikiye ayrılır.

Littoral sistemin hakim olduğu bölgeye, klorofilli bitkilerin varlığından dolayı “Fital Sistem” adı da verilir. Burada sıcaklık çok değişken, subsratum çok çeşitli yapıda olabilir. Canlıların beslenebilmesi için gerekli organik madde boldur. Littoral sistemin de bir çok alt bölgesi vardır.
Derin Deniz Sistemi
Derin deniz sistemi ise, bentik bölgenin ışığın hiç ulaşmadığı bölgesinden başlar. Işık yokluğundan ve dolayısıyla bununla ilgili krolofilli alglerin mevcut olmaması nedeniyle bu bölgeye “Afital Sistem” adı da verilir. Bu sistem de üç bölgeye ayrılır. Bunlardan Batiya! bölge, alglerin yaşamının sınırlandığı derinliklerden başlar kıtasal yamaç boyunca devam eder. Yaklaşık 3000 metrenin altında son bulur. Abissal bölge, genellikle 3000 metreden başlayan ve okyanusların en derin yerlerinin başlangıcı olan 7000 metrelere kadar devam eden ve yaşayan canlılar açısından en fakir olan bölgedir. Hadal bölge ise, bentik bölgenin 6-7000 metre derinlikleri geçen çukur ve vadilerini içeren, tür olarak da, organizmaları gelişmiş canlılar olarak da en fakir bölgedir. Bu bölgede 600-700 atmosferlik bir basınç altında yaşama şartlarına uyum sağlamış bakterilere rastlanır.

Kitabımızın konusu olan deniz balıklarının yaşam alanları ile çok az da olsa ilgili olmaları nedeniyle dünya üzerindeki göl ve akarsulara değinmekte de yarar vardır. Kıtalar üzerinde yer alan göller, denizlere göre jeolojik açıdan çok gençtirler. Derinlikleri de çok fazla değildir. Derinliği 200-300 metre olan göller, derin göller sınıfına girerler. Derinliği 1000 metreyi aşan göller sadece Asya’daki Baykal Gölü ile, Doğu Afrika’daki Tanganika gölleridir.

Dünya üzerindeki suyun %98.77’si denizlerde, sadece %0,02’si nehir ve göllerdedir. Bunun dışında %0.02 oranındaki bir miktar su yer altı sularını oluşturmakta, %1,19 kadarı da kutup bölgelerinde ve yüksek dağların üzerlerinde buzul olarak bulunmaktadır. Bütün su kütlesinin %0.001’i gaz halinde atmosferde bulunmaktadır.

KAYNAK:
“FOTOĞRAFLARLA TÜRKİYE DENİZ BALIKLARI” Kitabı – Ateş EVİRGEN
Akya Sürüsü Videosu: https://dai.ly/xo41bp