Dip Sırtısı ile Fangri Ve Akya Avı :
Akya ve Fangri Avı –
Suat her sene iki veya üç defa balık avı turlarımıza katılır. Şimdiye kadar değişik arkadaşlarla katıldığı balık avı turlarında pek çok büyük balık yakalandı. Bu sefer, ailesiyle tura katıldı. Sabah doğrudan Sulu Ada‘ya gittik. Yolda yüzey rapalasıyla Palamut avı yaptık.
Dip Sırtısı ile Fangri Ve Akya Avı
Saat 10.00 gibi Palamutu yem yaptığımız dip oltamızla Akya için dolaşmaya başladık. 12.00 de öğle molası verdik. Suat ve ailesi Sulu Adanın beyaz kumlu sahilinde denizin tadını çıkardılar. Yemeğimizi yedik, dinlendik.
15.30 da öğleden sonraki turumuza başladık. Saat 16.00 gibi umutlar azalıp Adrasan’a dönme düşüncesi dudaklardan dökülürken olta hızla gerildi. Kaloma akmaya başladı. Bir anda üzerimizdeki ölü toprağı kalktı ve yerini coşku aldı. “İşte, Akya” dedik. 20 dakikalık uğraştan sonra balık gücünü kaybetmeye başlayınca, gelen balığın Akya olmadığına kanaat getirdik. Sinarit miydi? Acaba neydi? Birazdan balık gözüktü. Sinarit değildi. Rengi kırmızıydı. Teknenin yanına gelip de tekneye alırken Fangri olduğunu gördük. Fangri’yi her zaman yakalamak ne mümkün.
Fangri avından sonra yeniden Akya oltasını hazırladık. Sulu Adanın açığında pozisyonumuzu aldık. Oltayı suya bırakıp adaya doğru yaklaşmaya başladık. Hemen hemen Fangri‘yi aldığımız rotada oltayı çekiyorduk.
Bir ara sohbete fazla dalmışız. Birde baktım taşlara çok yaklaşmışız. Oltalar neredeyse taşlara takıldı, takılacak. Hemen gaz verdim. Tekne taşların açığına doğru hızla yönelirken kaloma şiddetle akmaya başladı. Suat’tan oltayı kontrol etmek için istedim.
Acaba, taşlara mı takılmıştık? Hayır, bu balıktı. Suat oltayı sararken ben de tekneyi taşlardan uzaklaştırdım. 25 dakika sonra Akya teknenin altında parıldamaya başladı. Suat ve ailesinin sevincine diyecek yoktu. Balığı tekneye aldık. Oltaları topladık. Neşe içinde Adrasan’ın yolunu tuttuk. Karaya çıkarken Suat’ın sevinci doruk yapmıştı. Nede olsa hayatının en iyi avını yapmıştı.
Dip Sırtısı ile Fangri Ve Akya Avı