Fangri Ve Akya Avı Yapmak Kaç Kişiye Nasip Olmuştur :
Fangri ve Akya Avı
Fangri balığı derin su balığıdır. Derin sularda yaşayan balıklar bizim av yaptığımız derinliklere gelmeden avlanılabilmesi mümkün değildir. Fangri bizim av derinliklerine genellikle yumurtlama zamanı, su ısısındaki uygun değişimler ve avlanmaktan hoşlandığı yemlerin kıyılara yanaştığı dönemlerde gelir. Diğer zamanda yaşam alanı 300 m. derinliklerdir.
Bu sebeple bu balığın avını yapabileceğimiz zaman dilimleri kısa aralıklardır. Bu zaman dilimlerinde yemli dip sırtısı ile avını yapmak mümkündür. Biz de bu balık avı turunda Akya oltası ile dip sırtısı yaparken avladık.
Sabah erkenden Suat balık avı turuna eşi ve oğluyla geldi. Hava çok güzel olduğu için av merası olarak Sulu Adaya gittik. Sulu Adaya giderken yolda Palamut avı yaptık. Sulu Adada Palamutları yem yaparak yemli dip oltası çektik. Amaç Akya avı yapmaktı. Öğlene kadar büyük balık adına oltalarda bir hareket olmadı.
Öğle molasından sonra 15.30 gibi tekrar büyük balık avına başladık. Bir saat sonra Suat ve ailesi sıkılmaya başlamıştı. Adrasan’a geri dönme planları yapmaya başlamışlardı. Suat “yarım saat daha dolaşalım. Sonra Adrasan’a dönelim” dedi. Balık vaktinin başlayacağı zaman dönmenin doğru olmayacağını söyledim. Bunun üzerine biraz daha devam etmeye karar verdiler.
Tam umutlar tükenmiş, balıktan umut kesilmişti. Artık herkes büyük balık yakalayacağız stresinden uzaklaşmıştı. Öylesine dolaşır olmuştuk ki, kaloma akmaya başladı. Kalomanın akış şiddeti herkesi cin gibi yaptı. Adeta üstümüzden ölü toprağı kalktı. Umutsuzluk yerini umuda bıraktı. Hemen tekneyi biraz dışarı alıp durdum. Suat bütün gücüyle balıkla mücadele etmeye başlamıştı. 15 – 20 dakika sonra balık teknenin altında gözüktü. Parıltısından gelen balığın Akya olmadığı kesindi. Sinarite benziyordu. Tekneye alınca Fangri olduğunu gördük. Keyfimiz diyecek yoktu.
Nasıl olsa en değerlisinden büyük balık avıı yapmıştık. Yemi tazeleyip kısa bir tur atıp dönüşe geçecektik. Fangri avının heyecanı ile koyu bir sohbete dalmıştık. Bir ara sohbetten kendimi alıp etrafa baktığımda, adanın taşlık bölgesine çok fazla yaklaştığımı gördüm. Oltanın taşlara takılması an meselesiydi. Hemen motora gaz verdim. Teknenin hızlanmasıyla kalomanın hızla akması bir oldu. Oltayı kontrol etim Balık vardı. “Suat oltada Akya var” dedim. Suat zevkten dört köşe olmuş bir şekilde oltayı sarmaya başladı. 20 dakika sonra Akya da teknede yerini aldı.
Bu balık avı da gösterdi ki, balık avından umudu kesmek hiç doğru değil. Oltalar sudan çıkmadan, kıyıya ayak basmadan balık avı bitmez. Kısmetin bizi ne zaman bulacağı hiç belli olmaz.
Acaba bir balık avında kaç kişiye 6 Kg Fangri, 10 Kg Akya avı yapmak kısmet olmuştur.