Güzel Bir Günü Akya Avı Yaparak Değerlendirdim :
Güzel bir gün sabah balık avıyla başladı. Adrasan Koyunda bir kaç tane yemlik balık avı yaptık. Sonra oltaları toplayıp Sulu Ada istikametine doğru hızla yol aldık. Yol boyunca çaylarımızı içip sohbet ettik. Av meramıza yaklaşırken oltaları tekrar denize saldık. Bir tane canlı yem balığına ihtiyacımız vardı. Canlı yem kısa sürede oltamıza takıldı. Hemen canlı yemle Akya Oltasını hazırladık.

Akya Oltası hazırlarken arkadaşlar merakla oltanın yapılışını izliyorlardı. Sonra oltayı itinayla suya salıp dip sırtısı çekmeye başladık. Büyük balık da bizi çok bekletmedi. Daha 5 – 10 dakika olmadan kaloma şiddetle akmaya başladı. Balıkla mücadelemiz arkadaşlarımızı çok yordu. Ama herkes halinden çok memnundu. Büyük balık mücadelesinin keyfini yaşamanın üzerine bir şey var mıydı? Akya’yı tekneye alıp dönüşe geçtik. Yol boyunca sohbet edip bir gün sonra ki avın planlarını yaptık.
Serbest Dalış Antrenmanı
Arkadaşları Adrasan Sahiline bıraktım. Saat 10.30 gibi Kapıarası Koyunda serbest dalış antrenmanı yapmaya gittim. Hava ve deniz çok güzeldi. Hazırlanıp dalışa başladım. Güzel dalışlar oldu. Dalış sürelerim 15 – 18 metrelere 2,30 – 2,58 dakika arasındaydı. O gün 3 dakika üzerine çıkmayı denedim. Ama antrenmanlara yeni başladığım için çok da zorlamadım. Nasıl olsa her gün biraz daha iyi süreler oluyordu.

Dalıştan çıkınca biraz dinlendim güneşin ve güzel havanın tadını çıkardım. Sonra sabahki balık avı turundan kovada kalan yemlik balık aklıma geldi. Şimdi kıyıya dönsem bu yem ziyan olacaktı. Evde balığa da ihtiyaç vardı. Biraz açığa çıkıp büyük balığa olta çekmeye karar verdim.

Kısmette Varsa Her Şartta Balık Oltaya Takılıyor
Dalış yaptığım yerden 600 – 700 m kadar açıldım. Tek yemle hazırladığım Akya Oltasını mavi derinliklere bıraktım. “Nasipte ne varsa o” deyip ava başladım. Oltayı bıraktıktan sonra da açığa doğru yol almaya devam ettim. Oltayı bıraktığım yerde derinlik 35 m civarıydı. Ben 53 m suyuna doğru gidiyordum. 50 m civarında kaloma boşalmaya başladı. Oldukça güçlü basarak kaloma boşaltıyordu. Güzel bir mücadelenin keyfini çıkarıyordum. Balık, 10 – 15 dakikalık mücadele sonunda teknenin altında gözüktü. Artık takım gelmişti. Takımın misinasını elle çekmeye başladım. Akya dönerek yukarı geliyordu.

En büyük keyfim balığı teknenin yanına getirdiğimde suyun yüzünde dolaşırken seyretmek. Bu aşamada balığı alıp almamaya karar veririm. İhtiyaçsa alırım. Değilse geri salarım. Bugün balık ihtiyaçtı. Balığı tekneye alınca hafif duygusallık başlıyor. Böyle güzel bir hayvanı yaşamdan ayırmak zor geliyor. Ama balık yemek de bir ihtiyaç. Bu düşünceler kafamın içinde çatışıyor. Her seferinde bunun muhakemesini yapıyorum. En keyifli av yakala bırak avı oluyor. Aklımda hiç hüzün kalmıyor. Aksine içimi büyük bir huzur kaplıyor. Bu yüzden hayat prensibim; ihtiyaçsa al, değilse bırak gitsin. Bırakılan her balık, her sene büyük balık avlamayı daha da kolay hale getiriyor. Benim yaşadığım tecrübe bu yönde. Her sene daha verimli büyük balık avları yapıyoruz. Bu sayede her sene daha çok balığı geri salma şansımız oluyor.

Güzel Bir Günü Akya Avı Yaparak Değerlendirdim
Büyük Balık Bırakma Videosu: https://youtu.be/_6xA3rI8ggM