insanlar Palamut Avına Kitlenmişken Biz Akya Bolluğu Yaşıyorduk :
Sabah saat 06.30 da Adrasan Sahilinde buluşup güzel bir Adrasan sabahında tekneye binerek kıyıdan açıldık. Palamut bol olduğu için çaparileri çıkararak, denize bıraktık. Çaparilerle sırtı çekerek Adrasan Koyu içinde Palamut avı yaptık. Yemlik Palamut avından sonra Akya avı yapmak için sol tarafımızda bulunan Gemliyik Koyuna yöneldik.
Ufak Balığın Avını Bırak Büyük Balık Avı Yap
Adrasan Koyunda herkes Palamut avı peşinde olduğu için, Gemliyik Koyunda sadece biz vardık. Hemen, avladığımız Palamutlardan ikisini yem olarak kullanarak, yemli Akya oltalarımızı hazırladık. Yemli dip sırtısı yapmak için oltaları denize bırakarak, Gemliyik koyunda dolaşmaya başladık. Oltaları denize bırakalı on dakika olmadan, Okan’ın oltasının kaloması şiddetle boşalmaya başladı. Akya oltadaydı. Ümit’ten hemen oltasını toplamasını istedim. Okan, Akya ile büyük bir mücadeleye başlamışken, Ümit, oltasını hızla topluyordu. Ben de, oltanın dipteki kayalara takılma riskine karşılık, kıyıdan rölanti hızında tekneyi açmaya çalışıyordum. Akya için dip sırtısı yaparken, oltayı dibe çok yakın çektiğimizden, Akya oltaya takıldığında, müthiş bir hızla, oltayı dibe doğru çekerek, oltanın misinalarını dipteki kayalara dolayarak, takılma riskini arttırır.
Ümit, oltasını teknenin önüne topladığında, oturduğumuz yerdeki, hemen kullanmamız gerekmeyen bütün malzemeyi teknenin önüne toplayarak, tekneye çekmek için büyük mücadele verilen Akya için, yer hazırladı.
Büyük Balık Oltaya Atladığında Tekneyi Taşlık Bölgeden Uzaklaştırırız
Tekneyi kıyıdan uzaklaştırıp 70 – 80 m suyuna geldiğimizde, tekneyi durdurarak, sessizlik içinde mücadeleye devam ettik. Akya, müthiş bir güçle basıyordu. Bu gücü yeni tanıyan Okan ve Ümit için tarifi mümkün olmayan, çetin bir mücadele süre gidiyordu. Kafalarda, “acaba, Akya kaç kiloydu?, kaçırmadan tekneye almak mümkün olacak mıydı?” soruları uçuşuyordu. Bu ruh haliyle devam eden mücadele, Akya’nın teknenin altında gözükmesiyle, başka bir boyuta taşındı. “Acaba, tekneye nasıl alacağız?”.
Oltayı sarma faslı, takımdaki ilk fırdöndünün kamışın ucuna dayanması ile son buldu. Çıkrık makinenin bulunduğu kamışı, kalomasını hafif açarak kenara bırakırken, takımın elle çekilmesi gerekiyordu. Elle çekerken Akya’nın nasıl tepki vereceği çok önemlidir. Bazen, Akya yorulmadan teknenin altına gelebilir. Takımı çekmeye başladığınızda, basmaya başlar. Bu durum için hazırlıklı olmak, Akya avının sağlıklı bir şekilde sonlandırılması için önemlidir.
Bu sefer Akya’yı çok yorduğumuzdan balık sakindi. Kolayca tekneye aldık. Okan ve Ümit’in sevinçleri görülmeye değerdi. İlk Akya avlarının yapmanın mutluluğunu ve gururunu yaşıyorlardı. O an, onlar için hayatta daha değerli bir şey yoktu. Çok uzun zamandır hayalini kurdukları bir amaçlarını yerine getirmişlerdi.
Akya Avında Hevesimizi Alamadık
Akya avının bu kadar hızlı cereyan etmesi onları ikinci Akya avı için daha hevesli bir hale getirmişti. “Akya için bir daha olta atacak mıyız?” diye sordular. Evet, ama her ne avlarsak avlayalım. Geri bırakmak şartıyla” dedim. Amaçlarına ulaşmış olmanın mutluluğu ve sürdürülebilir avcılık bilinciyle, “tamam” dediler.
İnsanlar Palamut Avına Kitlenmişken Biz Akya Bolluğu Yaşıyorduk
Tut Bırak Yöntemine Uygun Olarak Balığı Geri Salıyoruz
Palamutlardan birini yem olarak Akya oltamıza takarak, oltalarımızı denize bıraktık. On beş dakika geçmeden bu sefer Ümit’in kaloma hızla boşalmaya başladı. Okan oltasını hızla toplarken, ben de tekneyi açığa almaya başlamıştım. 80 – 90 m sularına geldiğimizde tekneyi durdurdum.
Akya mücadelesi, yorulanın oltayı diğerine vererek, dinlenmesi şeklinde devam ediyordu. Bu aşamada tek dinlenemeyen Akya idi. Akya teknenin altında gözüktüğünde, artık ilk Akya’nın heyecanı kalmamıştı. Balığı bırakma düşüncesinde olduğumuzdan Akya’nın kaçabilecek olma olasılığı stres sebebi olmaktan çıkmıştı. Büyük bir rahatlıkla Akya’yı tekneye doğru yaklaştırıyorduk. Akya tekneye yaklaşırken döne döne gelmesi ve kabarcıklar çıkarması çok güzel bir manzara oluşturuyordu.
Akya, teknenin yanına geldiğinde, pense yardımıyla kancaları hemen çıkardım. O an bana yakın olan Okan olduğundan Akya’yı ona verdim. Akya’yı geri bırakma şerefi Okan’ın oldu. Akya’yı geri bırakmadan önce, biraz soluklanmasını sağladık. Nefeslenme aşamasında balığın kendiliğinden ayrılmasına izin vererek, kurtulma hissini yaşamasını sağladık. Böylece Akya mavi derinliklerdeki özgürlüğüne kavuştu.
İnsanlar Palamut Avına Kitlenmişken Biz Akya Bolluğu Yaşıyorduk
Yakala Bırak Akya Avı Videosu: https://youtu.be/kMe9A09ggcQ