Balık Avında Tecrübe Arttıkça Kısmette Büyür :
Balık avına katılan arkadaşlar ilk tura “acaba büyük balık yakalama bize de kısmet olacak mı” diye gelirler. Balık avı yapıp tecrübeleri arttıkça daha büyüklerini istemeye başlarlar. Kısmetleri ve içlerindeki isteğin büyüklüğüne bağlı olarak sonraki balıklar giderek daha büyük boylarda gelmeye başlar. Çünkü balık yakalamaya alışmaya başlarlar. Bir işte başarılı olmaya başlamak, başarıya olan inancın artmasını sağlar. Başarmak artık olağan olmaya başladığında daha fazlasını istemek daha üst başarılara yelken açmak çok normal bir güdüdür. Bu gelişmenin temel lokomotifidir. Gelişme, birçok başarının tuğlalar gibi üst üste konulması ile elde edilir. Yani gelişim bir dağı tırmanmak gibidir. Dağı tırmanırken pek çok engelle ve zorluklarla karşılaşılır. Bu engeller ve zorluklar aşıldıkça zirveye yaklaşılır. Başarıyla geçilen her zorluk bizi olgunlaştırır. Azim ve kararlılık bu başarının temel anahtarlarıdır.
Balık Avına Çıkmayı Heyecanla Bekliyor
Balık avı turundan döndüğümde tekneyi demirleyip kanoyla kıyıya yanaştım. Bir arkadaş yanıma geldi. “Merhaba” dedi. Kendini tanıttı. “İki gün sonra sizinle üç tur için rezervasyon yaptırmıştım” dedi. Biraz ayak üstü sohbet ettik. Turda neler yapacağımızdan bahsettik. Arkadaş tura biran evvel başlamak için çok heyecanlıydı. Özellikle ondan önceki turlarda avladığımız büyük balıkları da gördükçe heyecanı giderek artıyordu. Her turdan döndüğümde değişik yerlerde karşılaşıyorduk. Arkadaşın heyecanı giderek daha da artıyordu.
Büyük Balık Avı İçin Sahilden Açılıyoruz
Nihayet arkadaşın tur günü geldi. Onun bu kadar hevesli olması beni de çok sevindiriyordu. Kendi kendime “bu kadar heves bizi büyük balıkla buluşturur” diyordum. “İnşallah her turda balık avlamak nasip olurda arkadaş da hevesini alır” diye düşünüyordum. Aslında geçmiş tecrübelerden bu kadar hevesle çıkılan turda oltamıza balığın takılacağından neredeyse emindim. Ama bunu arkadaşa belli etmemeye çalışıyordum. Kısmet bu belli mi olur.
Oltaya Atlayan Büyük Balıklar Kendini Kurtarıyor
Yemlik balıklar oltaya takıldıkça bizim varacağımız nokta da belli olmaya başladı. Yemlik balık sonrasında canlı yemle balık avına başladık. Önce oltaya bir büyük balık takıldı. Güzelce kaloma boşalttı. Bir süre balıkla mücadele ettik. Ama sonra balık kendini kurtarmayı başardı. Sonra bir tane daha canlı yem avladık. Tekrar canlı yemle dip sırtısı çekmeye başladık.
Büyük balık için av yapmayı düşündüğüm meradan uzaktaydık. Hızla meraya gitmeye karar verdik. Bunun üzerine duvar gibi uzanan kıyıya yanaştık. Dibi 40 – 50 m bulan kıyıda 5 mil hızla olta çekmeye başladık. Olta 600 gr kurşun ağırlık ve canlı yemin etkisiyle 10 m civarındaydı. Nedense içimden burada ciddi bir şeyler olacak hissi vardı. Hissettiklerimi arkadaşla paylaştığımda o da aynı duygular içinde olduğunu söyledi. Bunun üzerine kalomayı biraz daha gevşettik. Biraz sonra kaloma şiddetle boşalmaya başladı. Hemen teknenin burnunu açık denize doğru çevirip hızı 2 mile düşürdüm. Balığı açık suya bir miktar yöneltmiştik ki, olta hafifledi. Oltayı kontrol için çektiğimizde büyük balığın yemi parçalayıp sonra da kendini kurtarmayı başardığını gördük.
Artık canlı yeme bakacak zaman kalmamıştı. Elimizdeki yedek yemlerle Akya Oltasını hazırlayıp maviliklere bıraktık. Artık oltayı çekmek istediğimiz meradaydık. Bir ara oltaya 50 – 60 m kadar dip yaptırdık. Tam hareketlendiğimizde bir balık hamle yaptı. Ama ardı gelmedi. Bu hamle bizim iştahımızı daha da kabarttı. “Bu sefer olacak” demeye başladık.
Avladığımız Büyük Balık Azmin Zaferiydi
Büyük balıkların kaçmasından çok canlı yemi kaybettiğimize üzülüyorduk. Çünkü büyük balık avı yapacağımız konusunda hiç bir kuşkumuz yoktu. Az ileride yeniden oltanın kaloması hızla akmaya başladı. İkimizde ağız birliği yapmış gibi “bu sefer oldu” diyorduk. Mücadele keyifle devam ederken ben arkadaşa ne yapması gerektiğini anlatıyordum. Nihayet ilk büyük balık teknedeydi. Tam anlamıyla azmin zaferiydi.
İkinci Gün Akşam Turuna Çıktık
Yem balığı için Pırasalı Adaya kadar olta çektik. Yemi aldık ama bir türlü büyük balığı alamadık. Hep oltamıza Balon balıkları vuruyordu. Saat geç olmaya başlayınca Adrasan Koyuna doğru girdik. Nedense içimde en son merada balık alacağımız gibi bir his vardı. Diğer bütün meralarda Balon Balıkları vardı. En son meraya gelmeden yem balıklarımızı Balon Balıkları bitirdi. Havanın kararmasına yirmi dakika kalmıştı.
Dönmek içimden hiç gelmiyordu. Arkadaşa dönüp “vaktin var mı, biraz geç kalsan sorun olur mu” diye sordum. “Ben bu av için buradayım. Gecikmek sorun olmaz” dedi. “Canlı yeme bakalım gelmezse dönüşe geçeriz” dedim. Arkadaş bu önerimi büyük bir sevinçle karşıladı. Bir oltayla canlı yeme bakmaya başladık. Daha üç dakika olmadan canlı yem oltadaydı. Hemen canlı yemi Akya Oltasına takıp meraya döndük. Daha ilk geçişte büyük balık oltadaydı. Mücadelemiz 10 – 15 dakika kadar sürdü. Balığı tekneye almadan kancalardan kurtarıp geri saldık. Bir önceki gün avladığımız Akya arkadaşların balık ihtiyacını fazlasıyla karşılayacak boyuttaydı. Artık balığı almak ihtiyaç değildi.
Üçüncü Gün Daha Büyük Bir Balığı Avlamak İstiyoruz
İkinci saldığımız Akya ilk balıktan daha büyüktü. Bu sefer daha büyük bir balığın avını yapmak istiyoruz. Sabah erkenden tura başlıyoruz. Diğer turlarda da olduğu gibi istikamet Pırasalı Ada. Daha yem balıkları koy içinde oltaya atlamaya başlıyor. Bizde oltaları toplayıp adaya hızlıca gidiyoruz. Adaya yaklaşırken hedef bir tane canlı yem. Oda hemencecik geliyor. Hemen canlı yemi Akya Oltasına takıp Çoban Limanına doğru 3 – 5 mil arası bir hızla olta çekmeye başlıyoruz. Önce sabahın erken saatinde 40 m suyuna bakalım diyoruz. Sonra 80 m suyuna bakmaya karar veriyoruz.
Kıyıda oltaya büyük balık vurmayınca Çoban Limanının açığından Adaya doğru olta çekmeye başlıyoruz. Bir ara tekneyi durdurup oltayı 82 m suyuna doğru indirmeye başlıyoruz. Daha olta dibe yaklaşırken Akya oltaya atlıyor. Kaloma çok hızlı boşalıyor. Arkadaş kalomanın her zamankinden daha hızla boşaldığını görünce “bu balık avladığımız en büyük balık olacak” diyor. Ben de bu düşüncesine aynen katılıyorum. Bu balık daha büyük. Üstelik mücadele ediş şeklinden de bu belli oluyor. Mücadelemiz 20 – 25 dakika kadar sürdü. Balığı tekneye aldığımızda arkadaşın keyfine diyecek yoktu. Bu balığı götürmek istiyordu. Ama balık bırakmanın keyfini aldığı için balığı geri bıraksam mı diye düşünmekten de kendini alamıyordu.
Balığı tekneye aldığımızda daha saat 09.00 bile olmamıştı. Artık büyük balık avına iyice doymuştuk. Keyifle sohbet ederek Adrasan Koyuna doğru dönmeye başladık. Yol boyunca fotoğraf ve video çekip avının ve günün keyfini çıkardık. Büyük bir hevesle başlayan avımız üç büyük balık avı yaparak mutlu bir şekilde son bulmuştu.
Böyle bir avın her dileyene nasip olması dileğiyle…
Büyük Balık Avı Videosu: https://youtu.be/m_PFe6m6vbc