Serbest Dalış Fizyolojisi :

Dalıcı Memeli Refleksi
Bu adaptasyon tüm deniz memelilerinde gözlenebilir ve çok yüksek basınç altında, büyük derinlik artışlarında ve uzun dalış sürelerinde bazı değişimler sağlar. Bu olağanüstü refleks ilk olarak balina, yunus, penguen, ayı balıkları gibi hayvanlarda gözlenmiştir. Ancak 1950′lere kadar insan vücudunun bu reflekse sahip olmadığına inanılmıştır. O yıllarda başlayan derin dalış rekorları bilim adamlarının bu görüşünün yanlış olduğunu kanıtlamış ve insanın potansiyeli ile ilgili araştırmalar başlatılmasına sebep olmuştur. Şimdiye kadar memeli dalış refleksi kapsamındaki tüm değişimler insan üzerinde gözlenebilir ve hepimiz bu inanılmaz kapasiteye sahibiz.

Bradikardi
Bradikardi memeli dalış refleksinin en yaygın olanıdır. Beyin, ortam basıncındaki artış, ortam sıcaklığında düşme gibi su altına girmeyle başlayan sinyalleri aldığı anda kalbi yavaşlatır. Kalp vücutta devamlı olarak çalışan kastır ve tükettiği enerji ve oksijen miktarı fazladır. Kalp atış frekansının düşmesiyle, oksijen kullanımında büyük bir düşüş sağlanabilir. Su altında kalma uzadıkça ve daha derine gidildikçe kalp daha da yavaş atmaya başlayarak, vücudun bu olağan dışı şartlara adapte olmasını sağlar.


Periferik Vazokonstriksiyon
Memeli hayvan veya insan sualtında kalmaya devam ettikçe başka adaptasyonlar başlar. Yüksek basınç altında, yani derin suda kan, kol ve bacak gibi ikincil organlardan çekilir. Önce ayak ve el parmaklarında, daha sonra el ve ayaklar sonrada kol ve bacaklardaki kan dolaşımı kısıtlanarak bu bölgelerdeki dolaşım minimal bir şekle dönüştürülür. Bu kan beyin gibi daha önemli organları besleyebilmek için yoğunlaşır.

Kan Transferi
Memeli Dalış Refleksi ile gelen en inanılmaz adaptasyondur. Kan transferi memelilerin kesinlikle hayatını kurtaran bir adaptasyondur. Kısaca kan transferi vücuttaki hava boşluklarının yüksek basınç altında çökmesini engellemek için kanın bu boşluklara yönlenmesidir. Bu vücudun kendini koruma refleksidir. Buna benzer reflekslerle vücudumuz bir farkında olmadan kendini korur.
Örneğin ciğerlerdeki alveollerin duvarlarındaki kan plazması bu boşluklara sızmaya baslar. Bu nedenle ciğer kapasitesi dalgıç dalmaya devam etmesine rağmen residüel kapasitenin altına inmemektedir. Bu değişim çıkış sırasında geri dönüşür.

Akya Sürüsü Videosu: https://dai.ly/xo41bp