Sığ Su Bayılması :
Sığ su bayılması, oksijen yetmezliği sonucu beynin vücudu bloke etmesi olarak tanımlayabiliriz. Oksijen yetmezliğinin pek çok sebebi vardır.
Sığ Su Bayılması
Sığ Su Bayılmasını Hazırlayan Faktörler Nelerdir
- Hiperventilasyon
- Kalp atışının ani artışı
- Yorgunluk
- Soğuk
- İlaç kullanımı
HİPERVENİLASYON
Aşırı düzeyde sık ve derin nefes alıp verme olarak tanımlayabiliriz. Hiperventilasyonda amaç; vücudu rahatlatıp, oksijen miktarını arttırmaktır. Fakat vücut rahatlayıp oksijen seviyesi normal nefes alıp vermeye nazaran biraz artarken, karbondioksit seviyesi normal nefes alıp vermeye oranla çok daha fazla düşer. Oksijen seviyesini arttıralım derken, karbondioksit seviyesini düşürünce, dalış başlangıçta çok konforlu yapılır. Zemine inildiğinde oksijen kısmi basıncının düşmesi ile oksijen solunumu da kolay ve konforludur.
Fakat çıkış zamanı konusunda bir sorun vardır. Çıkış zamanını karbondioksit seviyesi belirlediği için karbondioksit seviyesi çıkış emri verecek düzeye geldiğinde, oksijenimiz bitme derecesine gelmiştir. Kalan oksijen çıkış için yeterli değildir. Çıkışta oksijen kısmi basıncı arttıkça solunumu zorlaşır. 30 m yapılan bir dalıştan 15 m civarına gelindiğinde, 1,5 atmosfer basınçlık fark ile oksijen solunamaz hale gelir. Kaslarda hızla laktik asit birikmeye başlar. Artık kasların çalışabilecek dermanı kalmamıştır. Kaslarda hızlı kasılmalar başlar. Dalgıçların samba dedikleri dansa benzer hızlı sarsılma hareketleri ile beyin kendini korumak için önce vücudu bloke eder. Oksijensizlik bir süre daha devam ederse, kalbi de durdurur. 15 dakika sonra beyin ölümünün gerçekleşmesi muhtemeldir.
Hiperventilasyonda Çözüm Nedir?
- Hiperventilasyon yaparak gerçekleştirilen dalıştan çıkışa geçildiğinde, oksijen azlığı nedeniyle vücutta birçok değişikliğin başladığı aşamada, hiç düşünmeden kurşun ağırlığı atmak gerekir. Yeterince hızlı davranılırsa, kurtulma ihtimali çok fazladır. Problem anında hızla kurşun ağırlıktan kurtulmak için zihin egzersizleri yapmakta fayda vardır.
- Hiperventilasyon için en güzel çözüm, hiperventilasyon yapmamaktır. İlla da hiperventilasyon yapılacaksa, en güzel çözüm hiperventilasyondan sonra 3 – 4 nefeslenmeyi uzun ve derin yapmaktır. Uzun ve derin nefes almak kalbimizi yavaşlattığı gibi karbondioksit seviyesini de normale getirecektir. Vücut fonksiyonları normale gelirken, uzun nefeslenmelerin kalbi yavaşlatıcı etkisi ile rahat ve emniyetli bir dalış yapılır.
Uzun ve Derin Nefes Almakla Kalbin Yavaşladığını Nasıl Anlarız?
Her tekrarda nefes alıp verme sürelerimizin uzaması kalbimizin yavaşlamaya başladığının en önemli göstergesidir. Kalp belli bir oranda yavaşlayıp nefes alıp vermek konforlu hale geldiğinde, beyin dalış yapmak için komut vermeye başlar. Emniyet açısından uyulması gereken en önemli kurallardan biri yeni dalışa geçmeden önce en az 3 dakika dinlenme arası vermektir. Bu arada vücudu rahatlatacak nefeslenme çalışmalarına devam etmek, vücudu yeni dalışa hazırlar. Bazen bu hazırlık hızlı olabilir. Her ne olursa olsun, en az 3 dakikalık dinlenme sürelerine uymakta çok büyük fayda vardır. Hatta 3 -5 dalıştan sonra biraz daha uzun dinlenme arası verilmesi daha faydalıdır.
KALP ATIŞININ ANİ HIZLANMASI
Kalp atışının hızlanması genellikle bizi heyecanlandırıp, adrenalin miktarını yükseltecek bir değişikliğin olmasına bağlıdır. Bu beklemediğimiz büyüklükteki bir balık veya korku belleğimize kayıtlı bir tür veya bir olay olabilir. Kalp hızlandığında, oksijen kullanımında hızlı bir artış olur. Hızla tüketilen oksijen çıkışı karşılayamayacak düzeye gelirse, hiperventilasyon nefeslenmesinin son 15 m olanlar yaşanır ve sığ su bayılması gerçekleşir.
Çözüm Nedir?
Serbest dalıcı dalış eksersizleri dışında, zihinsel olarak kendini ani değişimler karşısında heyecanlanmamak ve heyecanını kalbini yavaşlatıcı yönde kullanmak konusunda ikna etmelidir. Bu zor bir çalışmadır ve her serbest dalıcının yapabilmesini beklemek doğru değildir. Bunu aynı zamanda serbest dalıcı yeteneği olarak değerlendirmek daha doğrudur. Ani değişimler karşısında sükunetini koruyamayan, çok iyi bir dalıcı olamaz.
YORGUNLUK
Serbest dalış öncesi, sportif ve mental anlamda iyi hazırlanmış olmak gerekir. Yorgun bir şekilde dalış yapmak performansı çok fazla düşürücü etkiye sahiptir. Yorgunken dalış yapmak sığ su bayılmasına davetiye çıkarmaktan başka anlam taşımamaktadır.
Ayrıca, büyük veya küçük tuvalet ihtiyaçları da yorgunluğun yarattığı etkileri gösterir. Dalış öncesi bu ihtiyaçlar giderilmelidir. Özellikle büyük tuvalet ihtiyacının giderilmemesi vücudun hızla yorulmasına sebep olur.
SOĞUK
Soğuk su vücut direncini hızla düşürerek kasılmalara sebep olduğundan, dalış yeteneğimizin kaybolmasına sebep olur. Üşürken nefes tutamadığımız gibi, kalbin hızlanarak kan dolaşımını arttırıp vücudu ısıtma çabasına da engel olamayız. Üşüyen vücut hızla enerji kaybederek güçsüz düşer.
Çözüm:
Soğuk suya uygun elbise giymek, hızlı enerji veren nişastalı yiyeceklerle beslenmek ve dalış aralarında zaman zaman şekerli su içmektir. Mümkün olduğu kadar dalış sürelerini kısa tutmak ve dalış aralarında daha fazla dinlenmek veya en doğrusu soğuk suda hiç dalmamak.
İLAÇ KULLANIMI
Dalışa engel olma ihtimali olabilecek bir ilacın devamlı kullanımı durumunda, serbest dalış yapılması sığ su bayılmasına sebep olabilir. Kronik rahatsızlıklarda sığ su bayılması sebepleri arasında sayılmalıdır.
Çözüm:
İlaç kullanma zorunluluğu varken dalış yapılmaması en doğrusudur. İlla da dalış yapılmak isteniyorsa, dalış yeteneği olan, gözetmenlik yapacak bir arkadaş eşliğinde,10 m geçmeyen sığ sularda dalınmalıdır. Hatta kıyı dalışı yapılması daha uygun olacaktır.
Merhaba,
10 metreyi geçmeyen ve hatta bu yıl bu mesafeyi denemiş biri olarak bu açıklamaları çok faydalı buldum, teşekkür ederim.
Eşimle birlikte bu mesafeyi bu yıl denedik ve su altında bir iki fotoğraf çekecek kadar kalıp hemen sakince yukarı çıktık.
Daha profesyonel bir dalıcı olmak için kuralların olduğunu biliyor ve zaman zaman ilgili sitelerden takip ediyorum.
Artık sizi de kayıtlarıma aldım merakla ve minnetle okuyacağım etrafıma bilgi vereceğim.
Emek verdiğiniz için teşekkür ederim herkese…. Sevgi ve saygılarımla…