Derin Sularda Devasa Balıklar Hüküm Sürer :
Balık avı turunun olmadığı günler yeni denemeler yapmak için balığa çıkarım. Bugün sabah erkenden tekneye atlayıp Pırasalı Ada istikametine gittim. Hava biraz sert gibiydi. Hava sert olunca balık avı için en uygun seçim Pırasalı Ada istikametidir.

Bugün Hedefimde Büyük Balık Var
Bugün niyetim canlı yemle derin suda mümkün olabilen en büyük balıkların avını yapmaktı. Bu yüzden 80 – 100 m arasında av yapmayı planladım. Derin sudan büyük balık alabileceğimi hissediyordum. Aslında böyle olmasını çok istiyordum. İçimde çok büyük bir istek vardı. Genellikle denizde olmak ve av yapmak için içimde hep ciddi bir istek olur. Özellikle denizde olmak engin maviliklerde huzur bulmak çok güzeldir. Ama uzun zamandır büyük balık için bu kadar istekli olduğumu hatırlamıyorum. Kendi kendime “o gün bugün” diyordum.

Önce Yem Balığı Avlamalıyım
Kıyıdan ayrılınca yem balığı için sırtı çekmeye başladım. Akseki Koyunu geçerken iki oltaya birden yem balığı atlayınca oltaları topladım. Pırasalı Adaya yaklaştığımda yeniden oltaları suya bıraktım. Bir tane canlı yem daha alınca büyük balık avına başladım.

Canlı yemi hazırlayıp olta çekeceğim yere gittim. Oltayı mavi derinliklere salıp sırtı çekmeye başladım. Önce oltayı 50 m suyuna, sonra da 80 m suyuna indirdim. Uzunca bir merada av yapıyordum. Merayı ilk geçişte hareket olmadı. Sanki merada hiç hareket yok gibiydi. Ama benim hiç vazgeçmek gibi bir niyetim yoktu. Adeta oradan büyük bir balık alacağımı hissediyordum. Bunun heyecanıyla büyük bir azimle avıma devam ettim. Çok dikkatli bir şekilde olta çekiyordum. Aynı merada geriye dönüp tekrar çektim.

Azimle Yapılan Avlar Olumlu Sonuç Verir
İkinci turda başladığımda saat 09.30 gibiydi. Biraz daha derin suyu çekmeye başladım. Balık alma ihtimalimin en fazla olduğunu düşündüğüm yerde oltaya dip yaptırdım. Yem balığının hareketliliğinde ciddi miktarda artış oldu. Hemen ardından da kaloma çok şiddetle boşalmaya başladı. Oltaya takılan balığın çok büyük olduğu belliydi. Hemen tekneyi açık suya doğru almaya başladım. Tekneyi açığa alırken büyük balık uzunca bir süre kaloma boşalttı. Yeterince açığa çıkınca balıkla mücadeleye başladım.

İlk başlarda balık çok fazla kaloma boşaltıp iyice dip yaptığı için fazla direnç göstermedi. Özellikle Akya oltaya takıldığında dip yapmaya çalışır. Dip yaptığında da sakinleşir. Dibe yakın daireler çizerek saat yelkovanı yönünde dönmeye başlar. Güçlü kafa vuruşları yaparak oltadan kurtulmaya çabalar. Ama dipten kaldırmaya başlayınca hemen her aşamada gücünü ortaya koyar. Özellikle belli mesafeleri geçerken çok fazla direnç gösterir.

Büyük Balığın Mücadele Gücüne Hayran Kaldım
Mücadele umduğumdan daha zorlu devam etti. Bir ara “bir balık bu kadar mı mücadele eder” demekten kendimi alamadım. Zaten o kadar büyük balığın ağırlığını kaldırmak bile ayrı bir zorluktur. Ama büyük bir balıkla mücadele etmenin keyfine diyecek yoktur. Oltanın ucundaki balığın çok büyük olduğunu bilmek ve o güçle mücadeleye devam etmek çok güzeldir. Zaten hep böyle balıklarla mücadele etme hayaliyle balık avına çıkmaz mıyız? İşte balık oltanın ucunda ve ben o balıkla mücadele etmenin şansına sahibim. Daha hayattan ne isteyebilirim ki? Tabii ki daha büyüklerini…

Mücadele 30 – 40 dakika kadar sürdü. Sonunda balık çok yorulmuş vaziyette suyun yüzüne çıktı. Balığı tekneye yaklaştırırken çok devasa gözüküyordu. Denizlerimizde böyle büyük balıkların olması çok büyük bir şanstı. Böylesi büyük balıklarla kaç kişi karnını doyurabilir düşüncesi aklımdan geçiyordu. Ne büyük nimet diye düşündüm. Bu yüzden bu balıkları korumak ve çoğaltmak gerekiyor. Bu yüzden küçükleri serbest bırakıp ancak bu kadar büyüklerin avını yapmaya çalışmak daha doğrudur. Zaten insan avcı olduğunu bu kadar büyükleri avladığında daha iyi anlıyor.

Yumurtalı Balığın Geri Bırakılma Videosu: https://youtu.be/h1GR9bB7mr4