DEVASA BALIK BEKLERKEN OLTAMA UFAK TAKILDI

Devasa Balık Beklerken Oltama Ufak Takıldı :

DEVASA BALIK BEKLERKEN OLTAMA UFAK TAKILDI

Balık avı turunun olmadığı bir gündü. Sabah erkenden kalkıp devasa balıkların hayaliyle denize açıldım. Hava ve deniz çok güzeldi. Böyle bir günde denizde olmak çok güzeldir. Balık bir yana denizin tadını çıkarmak bile insanı mutlu etmeye yeter. Bir de devasa bir balık avlama hayali var ya, işte o insana büyük bir enerji verir. Artık yerinde duramazsın. “Biran evvel sabah olsa da denize açılsam” diye beklersin.

DEVASA BALIK BEKLERKEN OLTAMA UFAK TAKILDI

Nihayet Sabah Oluyor

Sabahın ilk ışıklarıyla yataktan kalkıp hazırlıkları yapıp yola çıkarım. Deniz kenarına varıp kanonun ipini çözerken içimi büyük bir mutluluk kaplar. Sevgilime kavuşmanın hasreti denize ayaklarım girdiğinde son bulur. Bu aşamada Allah’a şükrederek tekneye doğru kanonun üzerinde kürek çekerim. Tekneye binip motoru çalıştırıp vira bismillah derim. Tekne mavi suları yararak Akdeniz’in açıklarına doğru yol almaya başlar. Bu arada bende yemlik balık için yüzey sırtısı çekmeye başlarım.

DEVASA BALIK BEKLERKEN OLTAMA UFAK TAKILDI

Akseki Koyunun açığına çıktığımda termostan sıcak suyu bardağa boşaltarak bir sallama çay demlerim. Sonra onu bir paket bisküvi eşliğinde yudumlarım. Oltaları göz ucuyla ile kontrol ettikten sonra doğanın güzelliklerini hafızama kaydederek cennetimin tadını çıkarırım. Hep ne kadar şanslı olduğumu düşünüp, bütün insanların bu mutluluğu tadabilmesi için dua ederim. Sonra “ben bu imtiyazı hak edebilmek ne yaptım” diye düşünürüm. Kim bilir belki de daha azına razı olmayı seçebilmem bu imtiyazı bana sağladı. Hayatım boyunca Allah’tan bir tek öğrenebilmeyi diledim. Öğrenebileyim ve öğrendiklerimi insanlara anlatabileyim. Beni en çok mutlu eden bu oldu.

DEVASA BALIK BEKLERKEN OLTAMA UFAK TAKILDI

Engin Denizde Öğrenilebileceklerin Sonu Yoktur

Engin denizin irfanı büyüktür” demek daha doğru olacaktır. Denize açılıp balık avı yapmaya başladığım gün kendime büyük balık avını hedef olarak seçtim. Adrasan’a yerleşmeden önceki hayatımda yeterince ufak balık avı yapmıştım. Hayalim her zaman büyük balık avı olmuştu. Gençken İstanbul Boğazında dalarken benden büyük balıklar görürdüm. Ama o zamanlar bu balıkları avlayabilecek imkanlar yoktu. O balıklar hep aklımda yer etmişti. Kendime hep “bir gün kocaman balıklar avlayacağım” diyordum. Taksim ile 4.Levent arasında metro açıldığında duvarlarında da kocaman balık figürleri resmedilmişti. O balıklara bakıp “bunlardan avlamak istiyorum” diyordum. Adrasan’a yerleşince bu isteğim hayal olmaktan çıktı. Artık o balıklardan çok daha büyüklerini avlayabiliyorum. Üstelik çok daha büyüklerini avlama ihtimali de önümde duruyor. İmkanlar dahilinde o da olur inşallah.

Ufak Balığı Bırakan Büyük Balıkla Ödüllendirilir

Bu düşünceyi o kadar çok deneyimleme fırsatım oldu ki, bu yüzden rahatça kullanabiliyorum. Ufak balığı gönülden isteyerek ve inanarak geri bırakan mutlaka büyük balıkla ödüllendirilecektir. Sürdürülebilir avcılığın yegane çözümü budur. Bunun dışında direkt bir çözümü yoktur. Tek direkt çözüm budur. Ufakların yaşamasına, büyümesine ve çoğalmasına izin verdiğimizde balık kaçınılmaz olarak çoğalacaktır. Bu kurallara inanıp içtenlikle inanan bir insanın büyük balıktan mahrum kalması mümkün değildir. Yoksa nehrin akıntısına kapılmış gibi, ufak balık avına devam edip sonra da balığın çoğalmasını beklemek boşa kürek çekmektir. Başkasının ne yapıp, ne yapmayacağını bilemem. Hiç kimse bu kurallara uymasa bile ben uyacağım. Aynen şimdiye kadar uyduğum gibi. Doğru bildiğimi yapmak için başkasının onayını almaya ihtiyaç duymam. Doğru bildiği işi iştahla yapanın arkasından eninde sonunda herkes gider. Heves bulaşıcıdır. Ceza olarak verilmiş bir iş bile, iştahla yapıldığında ödül gibi algılanır.

Büyük Beklerken Ufak Akya Çekince

Gün boyunca büyük balık avı yapmak için pek çok deneme yaptım. Arada Balon Balıkları yemleri yedi. Ama hiçbir büyük balık oltama takılmadı. Artık öğlen olmuş hava iyice ısınmıştı. Geri dönüşe geçmeye karar verdim. Akya Oltası ile yemli dip sırtısı çekerek dönüşe geçtim. Adrasan Koyu içinde büyük balık avı yapabileceğim pek çok yer vardır. Sırayla bu meralara bakmaya başladım. Sonunda Akseki Koyuna yaklaşırken kaloma akmaya başladı. Kaloma akışından balığın çok büyük olmadığı belliydi. “Acaba Sinarit olabilir mi?” diye düşündüm. Ama Sinarit’in davranış şekline pek benzemiyordu. Balık suyun altında gözüktüğünde Akya olduğunu anladım. Tekneye aldığımda 3 – 4 Kg olduğunu görünce geri bırakma kararı aldım. Ben büyük balık istiyordum. En iyisi bu Akya geri gitsin, büyüsün, büyürken çoğalsın sonra en büyük olduğunda oltama gelsin. Gelmezse de canı sağ olsun. Zaten onun sayesinde balıksız kalmayız.

DEVASA BALIK BEKLERKEN OLTAMA UFAK TAKILDI

Avlayacağı Balığı Hak Eden Adam

Denize avladığı bir balığa geri bırakan avcının ömür boyu av yapmaya hakkı vardır. Çünkü denize geri bıraktığı o bir tanecik balık, ömür boyu avlayacağı balıktan daha fazlasını üreme yoluyla geri koyacaktır. Bu şekilde denizdeki balığı azaltma ihtimalide yoktur.

Büyük Balık Avı Videosu: https://youtu.be/h1GR9bB7mr4

Devasa Balık Beklerken Oltama Ufak Takıldı

Menderes Yahşi hakkında

Menderes Yahşi: (Rehber ve dalış eğitmeni) 8 Mayıs 1962 senesinde İstanbul doğdu. İ.Ü. İktisat Fakültesini 1986 yılında bitirdi. 1989 - 1995 senelerinde bankacılık. 1995 - 2003 senesinde kurucularından olduğu Escortland Taksim'de bilgisayacılık yaptı. 2003 senesineden beri Antalya-Adrasan'da Deepfishing ve Adrasanbalik olarak, balık avı turları düzenliyor. Evli, bir çocuk babası.
Bu yazı BALIK AVI, BALIK AVI EGITIMI, BALIK AVI VIDEOLARI, FOTOGRAFLAR kategorisine gönderilmiş ve , , , , , , , , , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

DEVASA BALIK BEKLERKEN OLTAMA UFAK TAKILDI için 2 cevap

  1. Irfan unver der ki:

    Oltaya takılan her balığı almak ne kadar doğrudur?

    • Menderes Yahşi der ki:

      Bence oltaya takılan balığı gerçekten yemeyi düşünmüyorsanız almak hiç doğru değildir. Çünkü gereksiz yere alıkonan bir balık deniz yaşamında çok şeyi değiştirme potansiyeline sahiptir. Bir balığın bıraktığı yumurta sayısı düşünüldüğünde bu yavruların yüzde bir ekonomik boya erişse 5 – 10 sene içinde ne kadar fark yaratacağını hesaplamak zor olmasa gerek. Biz prensip olarak yemeyeceğimiz balığı denize geri salarız. Hatta oltamıza takılan balık umduğumuzdan küçükse onu da geri salarız. Sadece hedeflediğimiz balığın peşinde koşarız.

YORUMLAR (Lütfen, yorumunuz ile bize katkıda bulunun)

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.