Senelerdir Kurdukları Büyük Balık Avı Hayali Gerçek Oldu :

Denize ve balığa merak salan her insan, ilk balık avı deneyiminden sonra büyük balık tutma hayaline kapılır. Bu çok doğal bir istektir. İlk balık avı deneyimlerinde avladıkları balık bu kadar mücadele ediyorsa, büyük balık ne kadar mücadele eder? Böylesine güzel mücadeleyi yaşamak ve avlanan balıkla bütün aileye ziyafet çekmek fikri aklında dolaşıp durur ve bir tutku halini almaya başlar. Bazen imkanların azlığı ve bazen de işin müsaade etmemesi tutkuların ertelenmesine sebep olabilir. İnsan hayatında bazı rahat dönemler olur. Bu dönemlerde insan hobilerini gerçekleştirme fırsatı bulur.

Hobisini gerçekleştirme imkan ve zamanına kavuşan insan önce bu avı yapabileceği ortamı araştırmaya başlar. Günümüzde en uygun araştırma kaynağı internet ortamıdır. Çeşitli arama motorlarında “balık avı” veya “balık avı turu” yazıldığında pek çok balık avı turu düzenleyen siteye ulaşılır ve bu siteler incelemeye alınır. Neler yapmışlar, vizyonları nedir, balık avı tur şekli nedir, malzeme veriyorlar mı, büyük balık nasıl tutulur öğretiyorlar mı, balığa çıkacakları kaptanlar ne kadar tecrübeliler, tekne balık avı için uygun mu, istenen ücret makul mu? gibi pek çok soru cevaplanmaya çalışılır.
Bu araştırmalar esnasında bir tura karar verilip rezervasyon yaptırılır ve tura çıkılır. İlk balık avı turu katılımcı için büyük bir tecrübedir. Bu tecrübe tatminkarsa kişi turda öğrendiklerini geliştirmek için tekrar tekrar tura katılıp büyük balık avı tecrübesini geliştirirken, bir çok büyük balık avının nasıl yapılacağını öğrenir. Bu gelişimin sununda kişi takımlarını hazırlar, yemi bağlamayı öğrenir. Bu aşamadan sonra özgürleşir.

Büyük balık avında yetkinleşen kişi genellikle kendine bir tekne alır. Kendi teknesiyle balık avına çıkmaya başlar. Artık o ustasına arkadaş olmuştur. Balık avında öğrendiklerini ve yaptıkları avları birbirleriyle paylaşarak bilgilerini geliştirirler. Başka balık dostlarını eğitmek ve bilgilendirmek konusunda çabalarına devam ederler. Bilgilerini kimseden esirgemezler. Bilginin paylaşınca büyüyeceğini bilirler.


Büyük Balık Avı Videosu: https://youtu.be/a22TEipLGtk
Tebrikler. Çok güzel ifade etmişsiniz balık avını. Bundan sonraki avlarınız için rast gele…
Son üç yılın Ekim ayının ilk haftası, yazı aratmayan havayı son kez yaşamak ve bitmek tükenmek bilmeyen balık sevdamızı biraz olsun tatmin etmek için kendimizi hep Antalya’da bulduk. Sevgili eşim sayesinde başlayan bu merakım şimdiye kadar kıyıdan tuttuğumuz mırmır, barakuda ve en çok da balon balıkları ile kısıtlı idi. Daha önce hiç sırtı yapmamış, hiç büyük balık avına çıkmamıştım. Bu durumun ve altı saati suyun üzerinde geçirecek olmanın verdiği heyecanla, sabah 05.00’de yollara düştük. Adrasan’a vardığımızda, buz gibi sabah soğuğunun etkisiyle “burada ne işimiz var” diye düşünmüştüm. Ancak bu düşünce dakikalar içinde uçtu gitti.
Yola çıktıktan bir süre sonra ilk önce Menderes Bey’in oltasına takıldı palamut. Bizde hiç hareket yoktu. Oltanın ucundaki kıpırtıları hissetmek istiyordum. Çok geçmeden ben de oltamdaki hareketi fark edip heyecanlandım. En nihayetinde iki palamut daha yakalayıp, bizi bekleyen akya için Sulu Ada’ya doğru yola koyulduk.
Palamutları suya bıraktığımızda bir süre hareketsizlik hakimdi oltalara. Sonra her zamanki gibi bir balon balığı takıldı. Oltamın ucunda biraz tırtıklanmış palamut ve balon balığı vardı artık. Tekrar bir hareket oldu ve oltayı çektiğimizde yemin büyük bir bölümünün yendiğini gördük. O sırada Arda da bir balon balığı yakaladı. Neredeydi bu kuzular? İkinci kez yemi attığımda, sağ tarafımdaki oltada müthiş bir ses duydum ve kendi oltamı topladım. Bundan sonraki dakikalar çok hızlı geçti. Büyük bir keyifle, Arda’nın yüzündeki savaş halinde ama mutlu ifadeyi izledim. Dakikalar sonra teknemize aldığımız müthiş canlı karşısında büyülendiğimi hatırlıyorum. Öyle ki, bir süre kendisini bir kedi sever gibi sevdik. Kıyıya varana kadar, halimize sırıtmaktan kendimi alamadım. Yıllardır eşimin denize karşı sevdasına eşlik etmeye çalıştım. Bir zaman sonra, aynı merakın bende de oluştuğunu gördüm. Zehri almıştım bir kere. Bu tura kadar yalnızca bir merak olan bu duygu, artık bir tutkuya dönüştü. En kısa zamanda Adrasan’a dönmek dileğiyle.