Balığın Midesine Oltayı İndirmek :
Kadim dostum Ali Bağcı ile balık avına çıkmak büyük bir keyiftir. Bizim için mesele denizde olmak, sohbet etmektir. Bu yüzden balık avı bunlardan sonra gelir. Ama dışardan bakan için balık avı birinci sıradaymış gibi gözükür. Çünkü Ali ile neredeyse her turdan büyük balıkla döneriz. Hazır denizde sohbet ederken bir de güzel bir av yapmak keyiflidir. Ama asıl keyif denizde olmak ve güzel sohbetler yapmaktır. Her halde balıklarda bizim keyfimize keyif katmak için bize katılır. Biz, onların bize katılmak istemesinden her zaman çok mutlu oluruz. Her oltamıza atladıklarında keyfimize keyif katarlar.
Güzel Bir Günde Denizde Olmak
Güzel bir günde denize açılmak çok keyiflidir. Özellikle tekne sakin suları yararak ilerlerken çıkan köpükleri seyretmek çok güzeldir. Böylece insan etrafa saçılan köpüklere bakarken teknenin özgürlüğe yelken açtığını düşler. Zaten bir dostunla denizde olmak da aynı hissi vermez mi? O anı yaşamak ve güzel şeylerden konuşmak insanı mutlu eder. Bir de ortama heyecan katmak için balıklar da katılınca sohbetin havası coşkuya dönüşür.
Yemlik Balık İçin Olta Çekelim
Ali ile Adrasan Koyunda yol almaya başladık. Aynı zamanda yemlik balık için oltaları da saldık. Oltaları suya bırakıp bir kaç dakika ilerlemeden kalomalar boşalmaya başladı. İkimiz birden oltaları sarmaya başladık. İlk yemlikler kovadaki yerini aldı. Sonra hızla koy dışına doğru yol aldık. Niyetimiz Sulu Ada istikametine doğru gitmekti.
Adrasan Feneri ile Hacivat Burnu arasına geldiğimizde kalomalar yeniden boşaldı. Balıkları tekne alıp oltaları topladık. Daha fazla yem balığına ihtiyacımız yoktu. Bunun üzerine hızlanarak Sulu Ada istikametine doğru yol aldık. Tam bu esnada güneş denizin üzerinden yeni yükseliyordu. Manzara çok güzeldi. Yem balığı işimiz şimdilik bittiği için resim çekmeye başladık. Sonra da ufak bir kahvaltı yaptık.
Büyük Balık Avı Başlasın
Adanın karşısındaki buruna yaklaşırken bir tane canlı yem aldık. Bunun üzerine hemen büyük balık avına başladık. Akya Oltasının kurşunlarını taşa dokundurup tekneye yol verdiğimiz an kaloma boşalmaya başladı. Akya, bizim yemi aşağıya indirmemizi bekliyormuş. Kaloma şiddetli bir şekilde boşalırken bizde tekneyi açığa doğru döndürmeye çalıştık.
Tekne en düşük hızında açığa doğru çıkarken balık da çok fazla zorluk çıkarmadı. Derin suda motoru kapatıp balıkla mücadele etmeye başladık. Keyfimiz yerindeydi. Balık bizi ne kadar zorlarsa o kadar iyiydi. Çünkü büyük balık avından beklentimiz zorlu mücadeleydi. İnsan en çok mücadelenin zorluklarının üstesinden geldikçe öğreniyor. Bizim derdimiz de öğrenmek ve tecrübemizi geliştirmekti. Akya avı bunun için biçilmiş kaftandır. Çünkü denizde aynı boy ve kilodaki balıklar içinde en mücadeleci balık Akya dır.
Akya ile olan mücadelemizi bitirip, Allah’a şükredip geri dönüşe geçtik. Bir büyük balık bizim her türlü ihtiyacımız karşılıyordu. Daha fazlasına ihtiyacımız yoktu. Bu hayatta en güzel şey yeter demesini bilmektir. Kocaman Akya bize yeterdi.
Büyük Balık Avı Videosu: https://youtu.be/rI3R_4uc4yc