İlk Büyük Balık Sevinci :
Pek çok kişi balık avı turlarımıza ilk büyük balık avını yapmak için geliyor. Bu bazen mümkün olur. Bazen de olmaz. Bence bunda en büyük etken kişisel kısmettir. Sonuçta denizle ve balıkla anlaşma yapmak mümkün olmadığına göre geriye kısmet unsuru kalır. Ama kısmetin temel belirleyicileri bilgi, tecrübe ve inançtır. Bu unsurlardan birinin eksik olması kısmetin oluşmasını engeller. Bu yüzden biz şöyle bir motto kullanırız. “İstek sizden, bilgi ve tecrübe bizden”. Böyle olunca kısmetin unsurlarını tamamlamış oluruz. Durum böyle olunca bana “balık avlama olasılığımı nedir”? sorusu sorulduğunda “balık avı kısmet işidir. Bana kısmetinizin olup olmadığını soruyorsunuz. Buna sadece Allah cevap verebilir. Benim bu soruya cevap vermeye kudretim yetmez” derim. Sonra eklerim “öncelikle sizin, yapacağınız işe inanmanız gerekir” derim.
Yapacağı İşe İnanmak
Yapacağı işe inanmayanın başarısı olmaz. “İnanan bana istatistik sormaz” derim. Bunun sebebi de sosyal bir faaliyette determine yoktur. Determine; sebep – sonuç ilişkisidir. Yani su 100° kaynar gibi. Oysa sosyal yapıda her şey an itibari ile değişim gösterdiği için her seferinde sonuç değişir. Kısaca ilişki kurmak mümkün olmaz. İlişki kuramayacağımız bir durumun istatistiği de olmaz.
Abi Biz Bugün Büyük Balık Avlamaya Geldik
Bazı arkadaşlar teknenin yanına gelip binmeden önce “abi biz bugün büyük balık avlamaya geldik” derler. Ben de onlara “inşallah” derim. Bu büyük bir inancın dışa vurumudur. Bu cümleyi samimiyet ile kurup büyük balıksız döneni görmedim. Özellikle inancını hiç kaybetmeyip büyük balığı tur bitimine 3 – 5 dakika kala alanları da çok gördüm. Hatta bu yaklaşımda olduğuna inandığım insanlar için turu uzatıp çok kısa sürede av yaptığımız da çok oldu. Bazen de hiç inancı kalmadığı halde turu uzatma talebinde bulunup eli boş dönenleri de çok gördüm. Kısacası, samimiyetle inanmak ve pozitif enerjide olmak çok şeyi değiştirebiliyor.
Pozitif Enerjinin Gücü
Bu turda da arkadaşımız inanılmaz pozitif enerji içindeydi. Enerjisi bana da yansımıştı. Ben zaten her tura av yapmak için çıkarım. Bu yüzden enerjim her daim yüksek olur. İbrenin ne tarafa daha çok döneceğini katılımcı arkadaşların enerjisi belirler. Bu sebeple bugün enerjimiz pozitife dönmüştü. Üstelik de giderek artıyordu.
Akşam turu olmasına rağmen çıkar çıkmaz yem balığı almaya başlamıştık. Bu durum enerjinin ne kara yüksek olduğunu gösteriyordu. Üstelik yem balığı gelmeye de devam etti. Üçüncü yemi de alınca “artık büyük balık için meraya yaklaşalım” dedim. Normalde yem balıklarını daha verimli kullanmak ve balonların hışmından korumak için güneşin alçalmasını beklerim. Güneş alçalırken büyük balıklar kıyılara yöneldiği için balonların etkileri de azalmaya başlar. Böylece yem kaybı azalır. Hatta balonların aktivitesi büyük balıkları ortama çektiği için av yapma avantajımız artar.
Pozitif enerjinin verdiği güçle büyük balığı erkenden alacağımıza inancım artmıştı. Meraya yaklaşırken bir balık daha alıp canlı yem ile büyük balığa başladık. Daha takımı aşağı indirip hareketlendiğimizde kaloma boşalmaya başlamıştı. Fakat hemen sonra güç azaldı. Dışa çıkarken bir kaç defa daha balığın çekiştirmesi oldu. Balığı açık suya aldığımızda tekrar durum değişti. Balık daha sıkı mücadele etmeye başladı. Bu şekilde mücadele ederek bir süre sonra balığı tekneye aldık. Fakat balık 3 Kg civarı bir Akya idi. Bu balık bizim turlarda alabileceğimiz en küçük boydu. Geri bıraksak mı diye düşündük. Ama arkadaşımız kızı için bu balığı almak istiyordu. Biz de aldık.
Balığı alınca dönüşe geçmeye karar verdik. Ama vakit olduğu için yem balıklarını kullanmaya karar verdik. Büyük balık için olta çekerek kıyıya doğru gitmeye başladık. Yolda bir iki yemi balonlar yiyince avdan vazgeçip dönüşe geçtik. Daha büyük balık avını yarınki tura bıraktık.
Büyük Balık Avı Videosu: https://youtu.be/JUjSYFmC3Qg