Bereketli Balık Avı Günü Akya Avı Yaparak Son Buldu :
Heyecan haziran ayında başlamıştı. Canım sıkıldığında adrasanbalık.com’dan videoları seyrederek içimdeki heyecanı biraz olsun yatıştırmaya çalışıyordum. Büyük balık tutma anını yaşamak için artık hayal kurmanın ötesine geçmek lazımdı. Tatil planı yapılacak ve planın içine balık avı dahil edilecekti. Her şey tamamdı. Tüm planlar yapılmıştı. Ancak haziran ayından, 17 ağustos tarihine kadar bir aksilik çıkma ihtimali insanı tedirgin ediyordu.

Ve beklenen gün geldi. 16 Ağustos öğle saatlerinde, her geldiğimde hayran olduğum, Adrasan koyuna geldik. Pansiyonumuza yerleştik. Artık sabahın ilk ışıklarını hayal eder olduk. Deniz kenarındaysam, günün en sevdiğim saati kesinlikle gün doğumudur.

İşte günün en güzel saatinde arkadaşımla birlikte sahildeydik. Elimizde kahvaltılık sandviçlerimiz, başımızda şapkalarımızla nihayet tekneye bindik. Koy içinde kısa bir eğitimin ardından rapalalarımız suyla buluştu. Her anı keyifle dolu olan turumuz başladı. Rapalanın suya iner inmez yemlik balığa yapışması her halde bu av gününün bereketli geçeceğinin habercisiydi. Peşinden iki yemlik balık daha avlayıp yönümüzü Pırasalı Ada tarafına çevirmiştik.

Aslında Sulu Ada tarafına gitme hayali kurarken, Pırasalı Ada tarafına gidiyor olmamız bizi şaşırtsa da, tecrübeye saygı duymalıydık. İtiraz etmedik. Pırasalı Adaya varmak üzereyken son yemlik balığımızı da tekneye aldık.

Hayallerin Kurulduğu Büyük Balık Avı Başlıyor
Artık oltaları toplama zamanı gelmişti. Hep bilgisayar ekranından izlediğimiz Akya oltası hazırlama süreci başlamıştı. Özenle Akya oltamızı hazırlayıp denize indirdik. Pırasalı Ada civarında iki tur atmamıza rağmen bir hareketlilik yoktu. Derken kaloma sesiyle irkildik. Oltayı sarmaya henüz başlamıştık ki, Menderes Bey bunun bir Balon Balığı olduğunu hemen anlamıştı. Yaklaşık 2 kilo civarındaki Balon Balığı denize iade edildi.
Akya oltamızı başka bir yemlik balıkla yenilemeliydik. Hazırlıklar tamamlandı ve oltamız suya indi. Sohbet koyulaşıyordu. Türkiye’nin içinde bulunduğu sıkıntılı günler hepimizin canını sıkıyordu. Bunları konuşurken nihayet beklenen o an geldi. Hızla boşalan kaloma bizi şaşırtmıştı. Artık mücadeleye hazırdık. Biraz biz çekiyorduk, biraz Akya çekiyordu. Uzun süren mücadele sonunda ter içinde kalsak da, sonunda mücadeleyi kazandık. Akya’yı tekneye almanın büyük sevincini yaşıyorduk. Artık sevinci çeşitli fotoğraflarla ölümsüzleştirme zamanıydı. Ardından eşlerimize telefonlar edilip, heyecan paylaşıldı.

Erkenden Büyük Balık Avı Yapmanın Ödülü
Tuzla Koyunun Gizemi
Oltamızı toplayıp sevinçle sahile doğru yol almaya başladık. Ama Menderes Bey’in bize sürprizleri varmış. Önce bizi yolumuz üzerinde ki saklı bir koya götürdü. Bu koyda turkuaz rengi hakimdi. Turkuaz renkli denizde yüzme şansımız oldu. Karşıdan bakılınca görülmeyen, adeta bir labirent içinden geçerek gelinen bir koy. Koyun içinde daha fazla turkuaz rengine ulaşabileceğiniz bir gizli mağara vardı. Sanki rüyalar ülkesi gibiydi. Tam bir maceraydı.

Akseki Mağarasının Gizemi
Turkuaz koydan ayrıldıktan sonra biraz ileride, daha önce benzerini görmediğimiz bir mağaraya giriş yaptık. Mağara duvarlarının altından, denizin içinden gelen insanı büyüleyen bir ışık vardı. Sanki bir akvaryumun üzerindeydik. 14 m aşağısı cam gibi gözüküyordu.
Bereketli Balık Avı Günü Akya Avı Yaparak Son Buldu

Balık avıyla hayallerimiz gerçek olmuştu. Ama bu sürprizlerle hayallerimizin ötesine geçmiştik. Adeta şok geçiriyor gibiydik. Kendimizi kaybetmiştik. Ülkemizin ne kadar güzel olduğunu bir kere daha anlamış olduk…
Saat 11.00 olmuştu. Sahilde bizi bekleyen eşlerimizi ve çocuklarımızı hatırlayınca dönüş yoluna koyulduk. Sahile varınca balığımızla birlikte bol bol hatıra fotoğrafı çektik ve sevincimizi hep birlikte doyasıya yaşadık.
Teşekkür ederiz Menderes Yahşi…
Balık Avı Bu Kadar Mı Sevindirir: https://youtu.be/P5VMNqW2FT8