Yağmurlu Günün Akşamında Balık Avı :
Sabah her zaman olduğu gibi balık avına gitmek için erkenden kalktım. Yağmur sesini duyunca dışarı baktım. Balık avına çıkılabilecek gibi bir hava yoktu. Bende bilgisayarın başına geçip günlük işlerimi yapmaya başladım. İçimden de “inşallah öğleden sonrasında hava düzelir de balığa giderim” diye düşündüm. Böyle olunca da bana öğleden sonra 16.00 ya kadar bilgisayar başında çalışmak için zaman kalıyordu. Ben de öğleden sonra 16.00 kadar vakitsizlikten yapamadığım işlerden bir kısmını yaptım.
Akşam Suyunun Bereketi
Saat 10.30 dan sonra yağmur kesildi. Güneş açtı ve hava çok güzel oldu. O kadar güzel oldu ki, adeta beni denize ve balık avına davet ediyordu. Bende hiç düşünmeden bu daveti kabul ettim. Hevesle 16.30 da balık avına çıkmaya hazır bir şekilde teknedeydim. Hızlıca Pırasalı Ada istikametine doğru yol aldım. Koy içinde hızlı bir şekilde yol almama rağmen bir yemlik balık oltama atladı. Onu alıp yola devam ettim. Canlı yem için Çoban Limanındaki meraya güveniyordum. Öyle de oldu. Çoban Limanına girdiğimde bir canlı yem aldım. Artık büyük balık için hazırdım.
Büyük Balık Avı
Canlı yemi Akya oltası ile hazırlayıp dip sırtısı çekmek için suya bıraktım. Önce 40 – 50 m suyuna bakmaya karar verdim. Kıyıya paralel ilerlerken kaloma akmaya başladı. Ama kısa bir mücadeleden sonra balık kendini kurtarmayı başardı. O kadar dikkat etmeme ve kalomayı gevşek tutmama rağmen kanca takıldığı yeri yırtmıştı. Bu sayede balık kendini kolayca kurtardı. Bunun üzerine oltayı topladım. Tabii balığın sert kafa vuruşları yüzünden canlı yemi parçalayarak düşürmüştü.
Elimdeki yedek yemle tekrar Akya Oltasını hazırladım. Sonuçta merada balık varsa ölü yem de, canlı yem de iş yapar. Aynı yerden geçerken tekrar kaloma boşalmaya başladı. Bu sefer balık oltaya iyi geçmiş gözüküyordu. Hemen tekneyi açık suya alıp mücadeleye başladım. Balığın mücadele şeklinden çok büyük olmadığı belliydi. Bu durumda bu balığı geri bırakacaktım. Benim istediğim 20 Kg üstü bir balıktı.
Balık çok büyük olmamasına rağmen 10 Kg bir Akya gibi mücadele ediyordu. Gerçi böylesi bir mücadeleyi yaşamak bile benim için yeterliydi. Balıkla mücadelenin keyfini yaşayarak balığı çekmeye devam ettim. Böyle güzel bir ortamda bir balık kaçırmak, ardından da ikinci balıkla mücadele etmek çok keyifliydi. Kendimi gerçekten de çok kısmetli hissediyordum. Bu duygular içinde balığı tekneye aldım. Kancaları çıkarıp biraz nefeslendirdikten sonra tekrar suya bıraktım. Balık güzelce dalarak derin suda gözden kayboldu.
Akşam suyunun bereketinde bir güzel balık avı gününü daha sonuçlandırdım. Artık hava kararmak üzereydi. Başka bir canlı yeme baksam başka av yapma ihtimalim yine vardı. Ama Adrasan sahiline dönene kadar hava kararacağı için artık çok da ısrarcı olmanın anlamı yoktu. Oltaları toplayıp keyifle geri dönüşe geçtim.
Büyük Balık Avı Turu: https://youtu.be/FmzDjN5Wfxk